Merhametin Kalbi Anadolu

"İnsanlara merhamet etmeyene
Allah da merhamet etmez.” buyurdu
Ulu peygamberin yoludur Anadolu
Anadolu, nazenin güvercin ve kumru
Ensar’ın yurduna milyonlarca muhacir kondu
Halil İbrahim sofrasıdır coğrafyam ve Doğu
Lalezardır yüreğim, lalelerimin gözlerinde buğu

Yıl iki bin on beş, aylardan eylül
Akşamın sinesinde yırtılır ince bir tül
Ağlar hazan, sağanak sağanak hüzün
Bodrum katında parlar ayla yüzün
Lara üç yaşına girmiş, yoktur kütüğü
Halep’in kardeleni, Şam’ın gonca gülü
Nefti ufuklarında beliren derin işaret
Yüreğimde bıçak yarası merhamet
Titrek ellerimde küçük bir armağan
Gözlerimden yaştır yere yağan
Üzgün Lara’nın gözleri süzgün
Bugün Lara’nın sözleri sürgün

Küflü ve kırık esen rüzgârda da yangın
Lara’nın nefesi kifayetsiz ve dargın
Mumun dibinde titreyen bin can yatar
Lara’nın gözlerinde göynük gemilerim batar
Karalar bağlarDicle, Fırat köpürür o an
Lara gurbette öksüz, vatansız, bîcan
Solgun kilim nakışında hüzünbar parmakları
İner yere melekler, ağlar Van Gölü suları
Yüreğimin başkentine mültecidir misafir Lara
Mahşere kadar ukde kalır derinden açtığı yara
Ürkektir güvercin, gözleri masumiyet abidesi
O merhamete emanet, merhametlilerin en merhametlisi

Ahlar(a)ım Lara’dan ötelere sevgiyle uçar
Mescid-i Aksa’dayım ellerim semada naçar
Secdeye varır kelimelerim, yarılır kafesim
Basamak basamak yükselir firuze nefesim
Dilimde Allahu Ekber yankılanır Marmara’da
Can bulur Ahad’ın avazı tüm Anadolu’da
Sokaklarda mağrur Fevzi’dir ülkemin çocukları
Ağrıyan sol yanımdır Muhammed’in gözleri
Bir yakarış… d/ilim lâl; İstanbul’dan her yanda
Bereket olur, derman olur Gazze semalarında

Vampirler dolaşır mavi gök kubbede
Ağzım kan dolu düşman her yerde
Kimi akbaba, kimi de kara bir leş
Ay kapkaranlık, buz kesildi güneş
Yol uzun, dehlizlerde yılan ve çiyan
Bir yürek yok mu bu sabah bana acıyan
Ümeyye Bin Halefler dolaşır Arakan’da
Bugün Bilal’e uzanan bir el nerede
Ebubekirleri özlüyor kum taneleri
Aç susuzdur çiçeklerimin haneleri
Sularım bulanık, nehirlerim kaynadı kaynayacak
Bir ışık yetişir Anadolu’dan sımsıcak
Kutupalong ve Balukhali’de kardeşlik sevinci
Zamana yemin her dem taşırız bu bilinci
Ensar’ına kavuşur mazlumlar Bilal gibi
Yüzler Ebubekir; dudaklar lâl gibi

Ekvador, Afganistan, Çad, Kenya, Mali
Bosna-Hersek, Sudan, Suriye, Somali
Yedi kıta, dört mevsim her derde devayım
Bin bir çeşit gülüm, çiçek açan ayvayım
Dünyanın ölü kalbinde katre ve hükümdarım
Kasırganın ıslığında payanda, depremde serdarım
Sierra Leone, Irak, Nepal, Yemen, Liberya, Uganda
Düşer yollara gönüllü neferler düşünmez o anda
Küme küme rahmet bulutları yükselir Anadolu’dan
Kimi yağmur, kimi sestir, duyulur kutuplardan

OCAK-2018