yara almadan acımaz bir insanın içi !
ve acımasızdır yara almadıkça !
çocukluk masumiyetinden geriye,
kırık oyuncaklar kalmış olsaydı,
şimdi elimde tuttuğum bir kırık kalp olmazdı!
sus sen! içinin acıyacağı vakti bekle !
sus ve senden olmayan acıları izle !
için için acınacak vakte geldiğinde,
yaşadığın en büyük acı olacak hayat !
sus sen! içinin acıyacağı vakti bekle !
hüznün katran karası değince gönle,
hangi tenin rengi acıya çalmaz !
ve hangi dilde anlatılamaz bir acı,
sevilmeler gidenlerden kalma bir gölge,
sevmeler büklüm büklüm bir sancı !
düşlere vurulup düşmüş bir düşünceysen,
kanadını kırandan çok kanadına küseceksin,
o yağmurunda ıslanmadığın yerlerin,
dağ ayazında buz kezmediyse ellerin,
bilemezsin nerde yanıp nerde üşüyeceksin !
içine çekmediğin yanık bir köy türküsü,
bölerse uykunu bir sabah uzak şehirlerde,
geceden kalma dem vurduğun hasret,
tüterse burnunda ;acıyan yanına bak,
ve kulak ver dinle onu ağlayarak !
kimi gönderdiğin ya da kaybettiğin değil,
nasıl gönderdiğindir mesele ve dönecek mi...
yara ondan kalma bir mirassa kanasın bırak !
yaşarken düşünce öpmediğimiz yerleri,
toprağa düşünce; acıdıkça öperiz hıçkırarak !
yara almadan acımaz bir insanın içi !
ve acımasızdır yara almadıkça !
çocukluk masumiyetinden geriye,
kırık oyuncaklar kalmış olsaydı,
şimdi elimde tuttuğum bir kırık kalp olmazdı!
Kayıt Tarihi : 19.11.2017 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!