Merhaba Yeni Umutlar Şiiri - Mehmet Çoba ...

Neçok yanılmışım, her şeyi çok güzel, herkesi yiğit sanmışım
Sinemi yangınlar
Dilimi çığlıklar
Yüreğimi acılar
Zindanlarda
Demir zincirler eşliğinde
İçime bilinmez sayısız fırtınalar vurdu
Dağ patikalardan direnen
O kızıl çiçekler renginden
Kanıma
Üşüşürken karıncalar
Gözümden süzülen
Sırrına cihan
Sırrına evren ermeyen
Ey her damlası berrak gözyaşım
Bu gönül
Bu can
Bir merhabaya
Evet
Bir tutam merhabaya, bir tutam mutluluğa muhtaç

Kısacası verilen her merhaba, her selâm, her bir kelâm
Ömrümün her anında
Ekmek
Özgürlük
Sınıf kavgası kadar yüce
Dağ başlarında yeşerip
Zambaklar açan
O militan sevdalar kadar güzel
Yada
Her umut duygusu kadar mukaddes
Ve
Düzenbazların düzenine başkaldırılar kadar kutsal

Merhaba gecenin karanlığında dal ucunda  tomurcuklanan çiçek
Merhaba alnından boncuk, boncuk ter damlayan
Tavında demir döven
Avuçlarca
Umutlar biriktiren
Demirci
Yer altında çalışan
Maden işçisi
Meralada, kırlarda
Sürü güden yağız çoban
Merhaba, gecesi gündüzü belli olmayan
" Tehdit ediliyor olsam bile
Tıbbi bilgilerimi
İnsan haklarını
Ve
Bireysel özgürlüklerini çiğnemek için Kullanmayacağıma
Kararlılıkla
Özgürce
Ve onurum üzerine
Ant içerim" diyerek okuduğu
Hipokrat Yeminiyle
Hastasının sağlığını duyarlıkla önemseyen
Doktorlar
Merhaba yeni umutlarla
Merhaba üstünde yamalı urbası
Heybesinde bir kaç parça kerti lavaşı
Göğermiş loru bulunan
Kavalından dökülen garip çobanın yüreğin sesi ve sevgisi

Merhaba saçlarına sonbahar düşen, dağlar deviren bakışları
Fecre ekilen
Gülüşlü, sapsarı başaklar kadar sıcak
Ay tenlim
Gül yüzlüm
Bu kavga
Yeniden bir dirilişin uyanışı
Bu kavga
Sevgi
Bu kavga
Sevda ikliminde
Karanlığa nispet edercesine
Güne göz kırpıp
İçi sevinç dolu
Gülümseyerek, yeni umutlarla
Sabaha akan
Börtü böceği uyandıran kızıl şafak
Bin selâm olsun
Bu kavga'ya
Bu kavga
Zalimlerden başka, kimseye kini olmayan
Yoldaşların mükemmeliyetçiliği
Bu kavga
Her yanı öpülesi, halkların filizlenen özgürlük ve yaşam kavgası

Mehmet Çobanoğlu
04.02.2024
İstanbul