Kanadı kırılmış serçe kuş gibi,
Yaralı gönlüne merhaba hüzün!
Gözlerden süzülen kanlı yaş gibi,
Zaralı gönlüne merhaba hüzün!
Sevgiler sağaltıp yaralar saran,
Her öykü masalı imanla karan…
İlâhi aşkına özünde varan,
Aralı gönlüne merhaba hüzün!
Kâbuslu düşleri görüp uyanan,
Temelsiz yapısı derde boyanan…
Çürümüş ciğeri derdine yanan,
Çıralı gönlüne merhaba hüzün!
Yandıkça serinden nâr-ı kor gibi,
Yangını söndürmek biraz zor gibi!
Riyakâr dostlara bakar hor gibi,
Karalı gönlüne merhaba hüzün!
Yastıksız başını yasladın taşa,
Direndin bahara özlemle kışa.
Kirpiğin tuzuyla ıslanan döşe,
Saralı gönlüne merhaba hüzün!
Refik Doğan –Antalya/Temmuz 2006
Refika DoğanKayıt Tarihi : 30.7.2006 01:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yitikozan / Durmuş Kaya
Isparta
Bay, 49
16.9.2006 13:47
Ayrılıklarda dilimin pelesenki,
gönlümün düştüğü merdivensiz kör kuyu,
acıyı elemi endişeyi
korkuyu
yalnızlıkların senfonisi,
ömrü iğne deliklerinden geçiren
içiren, içiren, acı içiren
ve özlemleri
dönülmez akşamlar gibi
uzun uzun öten bir siren..
ve bütün olumsuzlukları
esritip esritip yüreğe dolduran
ölümün sırlı soğukluğunu
içinde saklayan iki kelime...
..........
Hüznümün şulelerini bu sayfalar almayacak,
en iyisi susmak...
Selam ve sevgilerimle...
TÜM YORUMLAR (9)