Merhaba Dostum Gece,
Rahatsız ettim seni! Sessizliğini, ıssızlığını, gizemini bozdum hıçkırıklarımla.. Lütfen kızma bana, ürpertme içimi! Biraz daha ağlamama, ağlayıp içimi boşaltmama, nefretimi, kinimi kusmamam izin ver..
İzin ver be gece! Acıt canımı, acıt.. Yeter ki dinsin içimdeki nedensiz nedenler, bitsin bu işkence.. İçimdeki sel boşalsın, tüm faylar kırılsın, tüm atıklar atılsın evimden kilometre uzaklıktaki denizin kıyısına.. Sonra akıp gitsin… Gitsin gidebildiği sonsuzluğa…
Kuşlar özgürlüğünü, güller güzelliğini, rüzgar vurdumduymazlığını versin bana.. Uçayım bir yerden başka bir yere, dalımdan koparılıp bir bardak suyun içine koyulayım, sonra da kurutulup ömür boyu saklanacak bir günlüğün en güzel yaprakları arasına koyulayım ve bir selvinin en güzel yaprağını küçük bir çocuğunun eline uçurayım.. Onun o temiz kalbiyle saf bir suya atılayım.. Yüzeyim yüzebildiğim yere kadar.. Yeter ki dert olmasın, acı olmasın oralarda.. Zaman hesapsızca akıp gitsin.. Doğum, yaşam, ölüm.. Hepsi de istenecek kadar güzel olsun..
Ya da pamuk prenses olayım.. Günler, haftalar, aylar boyu ölü soğukluğunda uyuyup, uzun boylu prensimi bekleyeyim.. Veya sevgi hücreleri sökülüp alınsın içimden.. Karşılıksız atmasın kalbim…
Senin gibi en sadık dostu bulayım.. Anlatayım ve kurtulayım bu sırlardan.. Dinlesin, anlasın beni.. Ama dost gibi dost olsun! Müşterekliği unutup paylaşalım hüzünle mutluluğu.. Sonra sarılalım sımsıkı.. Koşalım beraber, gülelim, eğlenelim… Ama ağlamayı da bilelim.. Oturup sen boyu dertleşelim gece..
Mutlu bir kentte oturayım.. Gelen geçen, tanıdık tanımadık herkese selam vereyim.. Sarılayım, öpeyim… Sonra konuşayım farklı farklı konulardan.. Bazen çılgınlar gibi eğleneyim en yoğun kalabalıkta.. Bazen yalnızlığımla oturayım sen boyu… İnsanlar anlasın, tanısın beni.. Güzel olsun hayat!
Şu an saat kaç, bilmiyorum.. Ama farkındayım, çok geç… Saatim masanın üzerinde.. Kalkmaya üşeniyorum.. Başucumda radyo.. Ama dinleyemiyorum… Sadece melodi beni ağlamaya yönelten.. (Hayır, hayır yalan! Sen de beni sevdin, inkar etme! Hayır, olmaz! Bu yalnızca bir anlık öfke…) Bense yatağımda sana boşalıyorum.. İçimden şiir yazmak geldiği halde yazmak istemiyorum.. Böyle ağlamak yerine çok saf bir sevgi istiyorum.. Oturup bir insanı düşünmek ve gülümsemek istiyorum.. Sevmek, çok sevmek geliyor içimden.. Ama olmuyor! Yok aradığım insan.. Başkalarıyla avunmaya çalışıyorum, yetmiyor.. Kim olduğunu bilmiyorum.. Aslında ben sadece sevmek için sevmek istiyorum.. Dostlarım da anlamıyor beni.. Ben onların gözünde farklıyım…
Neyse gece, artık kalem oynamıyor! Sense beni ağlamaya davet ediyorsun soğukluğunla… Uyumak yok bu gece… Müzik, sen ve gözyaşlarım… Bağırmak istiyorum… Sonra ölmek…
(Bir gece, 2003)
Gökkuşağının Ağrılı RengiKayıt Tarihi : 28.8.2010 00:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
..okudukça kendimden bi çok şey bulduğum yürek sesinizi kutlarım..
ant.10
Gel gecemde ağlayalım,
Benim canım yürek balım,
Hecelerde ağlayalım.
Yüreğinize gönlünüze sağlık değerli gönül dostumuz Ümmü Gülsüm hanım.
Bu hüzünlü satırlara eşlik için bu dörtlük düşüverdi yüreğimden.Yüreğiniz dert görmesin hüzün sizlerden uzak olsun inşallah.
Hayırlı gecelere neşeli hecelere saygı ile ümüt güngör
ÜMMÜ HANIM ÇOK ANLAMLI VE GÜZEL BİR KONU HARIKA BİR YAZI, KALEMİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK TEBRİKLER.
HAYIRLI GECELER DİLİYORUM
TÜM YORUMLAR (5)