Merdivenin Aşağısı Şiiri - Erbil Kutlu

Yavaşça yada hızlıca inersin,
Kimse ses edemez ya da etmez dahası,
İlgilenmezler seninle zira,
Sevginde gözü olanlardır onlar, bilesin bunu…

Hani bir otobüs gelir bir sabah,
Yaşadığın şehrin otogarına,
Telefonun çalar, bilmezsin kim, nereden arıyor!
Kahvaltı yapalım mı diye sorar.

Kim bilir… bir sabah… uykundan uyandırır seni…
Kimseye haber vermeden gelir,
Sessizce gelir o otogara…
Diyecek sana; haydi koy çayı ateşe, oradayım demini aldığında,
Çay demini alacak, içeceksiniz büyük bir zevkle; sen onu, o seni…
Göz göze bakışacak, bir sigara yakacaksınız,
Dumanı içine çekecek, temizleyeceksiniz ikinizden evvelini,
O eski yaraları kapayacak, iyileştirecek her bir duman;
Ve elini elinin üzerine koyacak,
İçin titreyecek, bakacak cesaretin olmayacak gözlerine,
Bırakıp her şeyi kaçmak isteyeceksin o anda,
Ama yanında o olsun dileyeceksin…
Bir eli ile saçlarını okşayacak,
Parmaklarını yanaklarına dokunduracak tersi ile, çene altına dek sürüyecek…
Parmakları ile yüzüne ve gözlerine bakabilmek için kaldıracak yumuşakça,
On dört yaşında bir kız gibi olacaksın,
Ürkek bir halde bakacaksın yüzüne, içinin titrediğini görecek,
Dudaklarına parmağı ile dokunacak,
Lakin gözleriniz hiç kopmadan bakıyor olacak…

Ve bir karanlığa kavuştuğunu sanırken, aniden
Yemyeşil kırlarda, çırçıplak, neşe ile koştuğunu göreceksin,
Gül bahçelerine o halinle atlayacaksın,
Mutlu olacaksın, güllerin dikenleri olmayacak.
Coşkulu ırmakların içine dalacaksın, o ırmaklarla akacaksın.
Pınar soğuk bu akışlar, seni üşütmeyecek.
Bedeninde yanardağlar patlayacak.
Kuşlar gibi hür ve mutlu olacaksın o sonsuz boşlukta, gökyüzünde süzülürken.
Ve gözlerini açtığında, orada olacak. Yanında…
Yine eli, saçlarında, eli bedeninde, başın göğsünde olacak,
Sen onun, o senin kokunu ezberleyecek, başka koku bilmeyeceksiniz,
Artık dünya ikinizin olacak,
Bir ateş hırsızı gibi, çalacaksınız birbirinizi bu yalan dünyadan…

F. Erbil KUTLU
22.01.2010.Cuma – 21.30