Ruhumun ahengini görüyorum taşlarda
Aldığım nefes kadar saf basamak, basamak
Bir genç kız hünerini işlemiş nakışlarda
Ya hazin bir son gibi, ya vuslatına varmak
Yürüsün ayakların varabilse menzile
Bu merdiven başında hakikat vehimlenir
Burda takatsiz kalmak bu yokuşlar da çile
Aldığın her bir gama burda fiyat biçilir
Kabuslarım döşenmiş her biri sıra, sıra
Ölse tarih yeniden yazılır merdiven de
Gömsem kör talihimi sığmaz ki asırlara
Mezarım kürek kürek kazılır merdiven de
Yol değil, köprü değil, bahtımın piyangosu
Merdivenler sırtımda çıban olup çıktılar
Yıllardır bu yokuşu tırmanan her yolcusu
Sessizce adım adım yaban olup çıktılar
Sen aşina görünen, Adem'in günahçısı
Sen cennet vaat eden cehenneme tamahkar
Sen her bir basamakta kulların yalancısı
Sen müslüman görünen hakikatte günahkar
Yürüdüm sana doğru her mehtabın zamanı
Sustun seneler boyu selam bile almadan
Sen Ey soğuk şu zemin, taş ve kaya yığını
Heyhat direndin bana bir arşın alçalmadan
Ne gündüzler uyandın, ne güneş sana değdi
Yok artık bana ümit muradımı al tanrım
Ah şu taş merdivenler gür saçlarımı eğdi
Şu benim hayallerim hafakanlara geldi
Beni ümit verecek yokuşlara sal tanrım
Bu sana bir mazlumun ilk ve son dileğiydi...
Kayıt Tarihi : 12.1.2017 21:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!