Yazmasam çıldıracağım. Hayat niye bu kadar zor ve karmaşık? Fazla bir şey mi istiyorum, yoksa ben de mi zavallı egoma yeniliyorum? Alın! Herkes alsın! Yazdığım her şey saf düşüncem, ne eksik ne de fazla. Tüm kötü düşüncelerim. Ve yapacağım her şeyi yazacağım. Bunu okuyan kişilere, ki okumayacaklar, son bir serzenişim. Bu da benim menifestom.
İlk önce doğumumla başlıyoruz. Doğdum, aslında babam ve annem bir tane daha çocuk istemiyorlardı. Ablamın ısrarı ve çocukluğun verdiği tek kalmışlıkla kardeş istediler. Ben oldum. Sağlıklı bir bebek değildim. Bir kilo doğmam ve doğar doğmaz penisimde çıkan sorunlar, cildimde çıkan lekeler... Zafer edası ile beni sevmeye gelen akrabalar, komşular, tanıdıklar... Ama kimse bilmiyordu ki benim sorumlu bir ruhumun olduğunu. Oyuncaklarını paylaşmayan, kendi çıkarı için ağlayan, temizlik düşkünü ve kendini zorla temizlettiren bir bebek, evet bu benim. Anlatıldığı kadarıyla bu benim. Tahmin ediyorum ki çoğu yemeği iğrenç bulmam bu dönemde geliyor. Zaten sulu yemeklere bakarken iğrenmem, kusma isteği duymam hala devam ediyor. Annem; Aydınlı bir yörük olan hemşire, babam ise Sivaslı olan bir öğretmen. Doğunun ve batının eseriyim ben. Ondan arada kalmam.
Çocukluğumu pek fazla hatırlamıyorum. En azından yedinci sınıfa kadar. Sadece pornoyu bu yaşlarda fark etmem ve kendimi tanrı bakış açısıyla bakma özelliğim buradan geliyor. Kavramlarla ilk tanışmam ve onları çürütmek için yeni kavramlar üretmem, sonra bu kavramların da bir işe yaramayacağını anlamam da bu süreye denk geliyor.
Gençliğim
Fazla bir şey anlatmayacağım burada. Sadece düşüncelerimi anlatacağım.
Bir gün bir tanıdığım bana sen neden kötü kitaplar okuyorsun demişti. O zamanlar ne okuyordum inan ki bilmiyordum. Ben de kitaplar kötü değil sadece okuyanlar için kötü, ben de kötüyüm. Ben hasta ve ince ruhluyum demiştim. Gerçekten de öyle. Ben, anlamının olduğunu sanmayan, herhangi bir anlam kırıntısı gördüğüm zaman atlayan ve onu elde etmeye çalışıyordum ve çalışıyorum. Mutlu olamayacağıma çoktan anlamıştım, istediğim bir hayat yoktu önümde. Edebiyata sardım, şiir okudum ve yazdım. Kitap okudum neredeyse kimsenin okumadığı, yüzüne bakmadığı sadece beylik laflar edilen kitaplara. Bir yararı olmadı. Pek çok şey denedim. Olmuyor, daha da süncemde kazdığım çukur derinleşti. Ben hasta ve ince ruhluydum. Ondan fazla gülüyordum ve az ağlamıştım. Gülmesem ağlacaktım. Ben de gülmeyi seçtim. Bir şeyin değişmeyeceği, en azından kendim ve düşüncelerimin, anladığım zaman intihar etmek benim için farz oldu. Ben bu oyuna seçilmedim ki onlar beni seçti. Tüm zamirler beni buna zorladı. Ben oynamak istemiyorum. Ben zamansız bir yere aitim. Olmayacak, yapamayacağım. Bunu gençlik zamanlarında farkına varmadım değil de bu zamanlar kavradım. Hala gencim sevgili okur.
Şu an
İsa'mı kaybettim. Öldü İsa. Kafamda binlerce düşünce, dünyanın yarısı zaten konuşuyor şu anda çok fazla gürültü var. Bir de düşüncelerim ağırlık yapıyor. Kulak memesine bağımlı olduğum kadar hayata bağımlı olsaydım keşke. Ben hasta ve ince ruhluyum. Her yapılan beni kırıyor, incitiyor. Hayat çok boş ve zamansız. İstediğin her şeyi yapabildiğin o kadar çok şey var ki ama ben istemiyorum sorun burada sevgili okur. Kararımı verdim. Kitap yazıp, intihar edeceğim. Yaklaşık bir yıl sonra. Yoksa dayanamam daha fazla. Ben oğuz atay karakteri değilim ama gittikçe yaklaşıyorum. Oyunu kurallarına göre oynayamam zaten iki nokta ve noktalı virgül kullanmamam her şeyi açıklıyor. Her şey daha farklı olsaydı demiyeceğim ki olmayacak. Zaten hayatın kendisi bizi ölüme götürüyor. Ben kendim halledeceğim, hayat beni öldüremez. Acıya olan tutkum beni sonsuz acısızlığa götürecek. Çok az zamanım kalmadı aslında, en az 2 yılım kaldı. Baya bir gün ve binlerce saat. Merak etmeyin kimse beni zorlamadı bu karara. Ben kendim karar verdim. Artık birey değil miyim? Kitap benden kalan tek şey olacak. Zaten her şey unutulacak. Ben de unutulurum hatta kitabımı fazla okuyan bile olmaz. Evet intihar eden adamın kitabı bu. Evet meramım bu kadar.
Dürüst olamadığım için özür dilerim. Bu kadar dürüst oluyorum. Kimsenin baskısı altında veya zorlaması ile bu kadarı vermedim. Sadece ben ve benim beynim bu kararı aldı. Kalbim bu karara çekimser oy kullandığını eklemem lazım.
Hasta ve ince ruhlu olan Emre.
Not: merak etmeyin hala yazacağım buraya. Yazmasam deliririm. Her nerede hangi zamandaysanız iyi zamanlar!
Kayıt Tarihi : 8.10.2021 19:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Meram
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!