Korkundur,
Korkumun peşi sıra sürüklenen.
Yüreğindir,
Ömrünün en parlak seherin de,
Beni yitireceğinden korkan.
Dün gece,
Dudaklarıma uzanan kirpiklerini,
Üzüm karası gözlerin kıskandı bence.
Oysa kirpiklerinle konuştuğumuz:
Alabildiğine uzun,
Sevebildiğine engin,
Sarabildiğine sarı,
Bilmem ki seni,
daha nasıl anlatmalı.
Gözleri manalı,
Böyle geldik gülüm
Ne yaparsın! ..
Kesiyorlar bizi öyle de, böyle de.
Bu cümle seni de, beni de tanımlar.
Haksızlığı aldık mı?
Haksızlığa geldik galiba.
Seninle öpüşmek vardı
Elele, yürek yüreğe,
Seninle yürümek vardı,
Enginlerden derinler;
Ve,
Bir kuşun kanadında,
Sen ki şanlı bir tarihin yadigarı,
Şehr-i şahanenin, abide-i şahanesi.
Sen ki eskiyle yeninin şahidi,
Bir İstanbul bey efendisi.
Sen ki sönen hayatların müsebbibi
Kör Sokak Lambası
Senli yalnızlıklarda çırpınırken,
Öksüz kalan sevdanı alırdım koynuma.
Yaralı bir yürek ne kadar güçlüyse
Bende o kadar güçlüydüm sözde
Bir sesleniştir ta ki öbür dünyanın ucuna
Bir sesleniştir sevgiliye
Yalnızlıktır.seslenişim
Her sabah güneş gibi doğar içime
Ta ki uyuyuncaya dek
Her sabah
Göz bebeklerininin derinliklerinde
Yüzdürmek isterken sevda gemilerimi
Sahiline 'hiç de yakışmadığımı' bilmek
Ne zordur bilir misin sevgili
Yüreğin, yüreğime demirlesin isterken
Çok özledim
Bunu sana yazmayı çok istedim.
Nasıl tüttüğümü,
Nasıl özlem koktuğumu duymanı çok istedim
Ellerim defalarca gitti telefona
Ne hasretini dindirebildim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!