Oldukça sevimli, çok zekiydi
Son yaşadıkları pek germişti,
Aslında öğrenme delisiydi,
Okumak tutkusuna ermişti!
Hiç dostu yoktu sokak, çevrede
Sanaldı yaşamı her evrede,
Yasaklar merakına perdeydi,
Sürekli söylenmesi germişti!
O sabah seherinde uyanmış,
Üstünü başını hoş kuşanmış,
Oyuncaklar aynı ya usanmış
Kapıda anahtarı görmüştü!
Anne babası derin uykuda,
Kapıyı aralarken pusuda,
Evden hızla çıktı koştu koruya,
Özgürlük benliğini sarmıştı!
Bakmış ki yorulunca geriye,
Ev kaybolmuş dönmüştü deliye,
Ağladı ne çok ama nafile,
Aslında aklen neler kurmuştu!
Korkular içindeyken bir köpek,
Kükrerken hissetti ne çok ödlek,
“Gelmesen üzerime…” dedi titrek,
İmdatla öylesine bağırmıştı!
“Korkma, seni ben korumaya geldim,”
“Orman çok tehlikeli, kor bildim,”
“Neden ki kaçtın evden, sarsıldım…”
Köpek bir insan gibi pirdendi!
Anlattı derdini dost oldular,
Dertleştikçe sohbete daldılar,
Evine birçok yollar buldular,
Köpek hep, “Kavuşma…” turundaydı!
Dostça az gittiler uz gittiler,
Dereden tepeden düz gittiler,
Arada durup izler güttüler
Zamansa karanlığa ermişti!
Korkunç bir narayla durdular,
Bir ayıyı inlerken gördüler,
Yüz yüze bakıp bir plan kurdular,
Ayıda köpek gibi pirdendi!
“Çocuk, ayağıma diken battı,”
“Acıttı hem de çokça kanattı,”
“Dikeni alda versin rahatı! ”
Çocuk dinlerken içi cız etti…
“Ayılar tehlikeli yer seni…”
“Sakın ha çıkarma hiç dikeni…”
“Boş yere akıtır bak kanını…”
Köpekse çocuğu hep uyardı!
“Korkma dostum yardım etmem gerek…”
“Yardıma muhtaç, gerek kurtarmak…”
“Böyle davranmak gerek, yol gütmek…”
Der demez loş inine girmişti!
Çocuk hemen dikeni çıkardı,
Ayıysa oh çekip de haykırdı!
“Dostumsun artık benim...” bağırdı
Çocuğa çok teşekkür etmişti…
“Niçin sen ormandasın ey çocuk? ”
“Bulunmaz sığınacak tek gocuk…
“Yerler seni enfes gibi sucuk…”
“Bir can borcum var! ” diye bağırdı…
Çocuksa anlattı köpeğini,
Vermişti nasıl ona döşeği,
Yaşıyor iken nasıl ödleği,
Çocukta çoktan korku eridi!
Dostça az gittiler uz gittiler,
Dereden tepeden düz gittiler,
Arada durup izler güttüler...
Zamansa aydınlığa ermişti!
Dereye gelmiş, ayı aniden,
Lezzetler önerdi hem sahiden
Dalmıştı suya, farksız avcıdan
Bir anda ne çok balık sermişti!
Sürtünce birbirine taşları,
Odunu sardı birden ateşi,
Döndükçe o balıklar gör başı,
Kokusu enfes hazzı sarmıştı…
Yediler lezzetle, çiğ kalanı
Ayı bir paket yaptı, saklandı
O gece hatıralar aklandı
Ertesi gün yeni plan kurdular…
Dostça az gittiler uz gittiler,
Dereden tepeden düz gittiler,
Arada durup izler güttüler
Kırlarda birçok zebra gördüler…
Hepside çocuğa hoş baktılar,
Hoş geldin edip mani yaktılar,
Hal hatır sorup, dostluk ektiler,
Tarifsiz muhabbete erdiler…
Zebra üstüne ayı bindirdi,
Çocuk böylece rahata erdi!
Hepsinde ev bulmak tek fikirdi,
Ayaklar umut, yola ermişti…
Derken bir papağan üzerinde,
Çocuğa durum sordu ezgiyle,
Dinledi çok dikkatli, sevgiyle,
Sonunda çığlık attı “Hal”e yar…
“Hey şimdi tanıdım ben aleni…”
“Ağlaşan gördüm tamam bu gibi”
“İstersen götürürüm hem seni! ”
Der demez unuttular kederi…
Ayı, köpek, zebra, çocuk sevinç,
Çığlıklarıyla yaşattı kıvanç,
Göz kuşta ulaşmaya var inanç!
Kısa bir anda eve vardılar…
Çocuk o an zebradan inmişti,
Koşarak ailesine ermişti…
Sarıldı öptü şevkle, sevişti,
Buluşma yeri sanki kevserdi…
Ayıysa balıkları çıkardı
Özenle kor ateşte pişirdi,
Muhabbet aşla, kaşık tat verdi,
Cennet köşküne varan seferdi…
Ayının çocukları beklerdi,
Papağan “özgür kuşum” söyledi,
Köpek, zebra kalmayı yeğledi,
Çocuksa yalnızlığa son verdi…
Onlar muratlarına erdiler,
Bize hediye masal verdiler
Ne güzel mutlu sona vardılar…
Sundular bir solukta ezberi!
Kayıt Tarihi : 2.7.2008 09:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Yüreğine sağlık
Saygılarımla
TÜM YORUMLAR (3)