Yusuf kuyuda iken, bir kervan gördü onu
Ve şükretti Yusufcuk, ölüm değildi sonu
Alıp ordan Yusuf'u, Mısıra getirdiler
Orada Yusufcuğu, köle diye verdiler
Hükümdârın vezîri, Yusuf'u satın aldı
Yusuf o günden sonra, onun yanında kaldı
Vezîr sevdi Yusuf'un, ahlâklı oluşunu
Oğlu gibi davranıp, okşadı hep başını
Orda herkes Yusuf'un, hâlini takdîr etti
Bu Yusuf'un şânının, bilinmesine yetti
Büyüdü genç Yusufcuk, bitti çocuk çağları
Öyle güzelleşti ki, çöl eyledi dağları
Âşık oldu Yusuf'a, bütün dişi olanlar
Bu sevdânın derdinden, onu görenler anlar
Âşıkların içinde, vardı vezîrin eşi
Hep Yusuf'u düşündü, bırakıp her bir işi
Fakat kanmadı Yusuf, kadının cilvesine
Dâimâ kulak verdi, vicdânının sesine
Vicdânı genç Yusuf'a, zînâ haram diyordu
Yusuf bunun sonunu, çok iyi biliyordu
Duâ etti el açıp, dedi 'Yâ Rabbî sakın
Beni kadın şerrinden, hep Sana eyle yakın'
Kadın bir gün Yusuf'un, olmaya karar verdi
Helâl yoldan olmayıp, zînâ etmekti derdi
Genç Yusuf'u yanına, çağırıp dedi 'Ey genç!
Benden dâim kaçarsın, bu mudur gerçek kazanç?
Gel birlikte olalım, bırak inadı artık
Şehvete dâvetlisin, neden yüzün hep örtük? '
Genç Yusuf hatırladı, duâdaki sözleri
Hakk'tan yardım gelince, ışıldadı gözleri
Dedi ki “Ey hoş kadın, meyil veremem sana
Çok iyilikler gördüm, hem kocanızdan yana
Bütün bu iyilikler, olmasa idi bile
Ben tek Allah'a kulum, gelse de senden hile
Yapamam bu isteği, haram kılındı bana
Boşa ısrâr eyleme, sözlerin hep yabana'
Kadın dedi 'Ey Yusuf, hayâtımda görmedim
Senin kadar güzeli, boşa gönül vermedim
Fakat ahmaklık edip, reddediyorsun beni
Sâdece beni değil, bir hayâtı yepyeni'
Yusuf dedi 'Ey kadın, istemiyorum seni
Ve kumaşı ipekten, altın dolu keseni
Çünkü benim îmânım, ölçülemez parayla
Yalnız dünyâda hoşum, vâdettiğin sarayla'
Kadın hiddetle kalkıp, dedi 'Ey ahmak adam!
Çıkamazsın buradan, burası benim odam
Ya benim olacaksın, ya zindana girersin
Kurtulamazsın ordan, zulümâta erersin'
Yusuf dedi 'Ey Rabbim, iyidir bundan hapis
Zindana gönder ama, eyleme beni habîs'
Yusuf döndü sırtını, gitmek istedi ordan
İyiydi zindan olmak, cehennemdeki kordan
Koştu kadın Yusuf'un, arkasından tutarak
Yusuf feryâd eyledi 'Ey kadın beni bırak'
Gömleğinin arkası, kaçar iken yırtıldı
Yırtıldı gömlek fakat, Yusuf şerden kurtuldu
Hamdetti Yusuf Hakk'a, dedi ki 'Ey Allah'ım
Şükür olsun Sana ki, îmânımdır silahım'
(namrun-17.08.2005)
Ayhan Yavuz AçıkgözKayıt Tarihi : 21.10.2006 18:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ayhan Yavuz Açıkgöz](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/10/21/menkibe-yusuf-ii-sehvetin-kollarinda.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!