İki kardeş var imiş, yemen dolaylarında
Şöyle karar vermişler, kendi aralarında
Çocuğumuz olursa, biri oğlan biri kız
Beşik kertme yapalım, gel şimdiden ikimiz
Küçük olanın oğlu, büyük olanın kızı
Sevinmişler olunca, o an kesmişler sözü
Bu gün yarın diyerek, zaman geçmiş aradan
Bir güzellik vermiş ki, ikisine yaratan
İkisi de âşıkmış, hem de biri birine
Nasıl olsa sözlüler, sıra gelmiş düğüne
Bu iş olmaz diyerek, caymış kızın babası
Medine de Ali var, bana lazım kafası
Oğlan demiş giderim, tez dönerim ben yine
O an binmiş atına, ver elini Medine
Gece gündüz yürümüş, varmış oraya erken
Zatın birini görmüş, Medine’ye girerken
Selam vermiş o zata, açmış ona bir konu
Ali diye biri var, tanır mısın sen onu
O zat ona demiş ki, yabancısın sanırım
Misafir ol sen bana, ben Âliyi tanırım
Yiğit demiş tez göster, bana lazımdır başı
Götüreyim Yemen’e, bitireyim bu işi
Ne yaparsın başını, o zat dedi kardeşlik
Dedi kızın babası, benden istedi başlık
O zat hemen dedi ki, hazreti Ali benim
Al götür sen başımı, kalsın burda bendim
Gelen yiğit dedi ki, kesmem merdin başını
Ali dedi kes hemen, alda götür sen şunu
Yiğit dedi Ali’ye, batsın dünya sefası
Değer mi ki bir kıza, bir yiğidin kafası
Ali dedi yiğide, gel gidelim beraber
Davamızı hal etsin, ol Hazreti peygamber
Her ikisi beraber, peygambere geldiler
Davamız var diyerek, önce izin aldılar
Hak resulü davayı, bir tatlıya bağladı
O genç hemen orada, mümin oldu ağladı
Dertli âşık gürkani, yazdı böyle menkıbe
Hak resulün yoluna bu can hibedir hibe
Âşık Gürkani
Âşık Enver GürkaniKayıt Tarihi : 16.9.2007 10:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikâyenin devamı şöyledir. Hazreti resulüllüllah dedi ya Ali bu genç senin için gelmemiş mi? Hz Ali evet dedi o zaman ikiniz beraber gidin. Beraber yemene varmışlar, hazreti Ali hem gencin nişanlısını almış gence vermiş, hem de o beldenin halkını Müslüman etmiş. oradan ayrılırken gence demiş ki sende burada durma sana bir zarar gele bilir. O genç almış evini bir tenha yere gitmiş, giderken bir köleleri varmış onu da götürmüş. O gen ç hep ava çıkarmış. Bir gün avda iken köle koşmuş gitmiş ona demiş ki karın öldü evde, gencin gözleri kararır kayadan düşer ölür. Köle istediğini elde etmiş olur. Meğerse köle karısını severmiş bir plan yapmış. Bu sefer gelir karısına derki, kocan kayadan düştü öldü. Karısı koşa koşa kayanın başına gider gencin cenazesini görünce, onunda gözleri kararır kayadan düşer ölür. Köle ortada kalır oda kendini kayadan atar ve ölür. Kervancılar cenazeleri gömerken kölenin mezarı ortaya gelir. Her sene iki gül yetişir birbirine kavuşunca ortada bir diken çıkar mani olur. Bir gün Hazreti resulüllüllah ashaplarla beraber oradan geçerken tam mezarın başına gelir orda durur der ki ya Ali sen bu mezarları bilir misin? Bilmem ya resulüllah. Peygamber efendimiz olduğu gibi anlatır herkes üzülür. Hz. Ebubekir derki ya resulüllüllah dua edin biz âmin diyelim Cenabı Allah bunlara can versin. Efendimiz dua eder o anda Cebrail gelir derki ya resulüllüllah dört halifeye söyle kendi ömürlerinde onar sene versin Hakte ala onlara can versin. Ebubekir Ömer Osman seve seve demişler. Aliye gelince demiş ya resulüllüllah ne kadar ömrüm varsa verdim bunun üzerine efendimiz demiş Ali ömründe de merttir Cenabı Hak onların ömürlerini bağışlamış gençlerede ömür vermiş. Bunun doğruluğunu Allah bilir ben aldığım gibi nakil ettim.önemli olan efendimizin Allah katındaki değeri ashapların efendimize bağlılıklarıdır o yönde değerlendirmek lazı

O genç hemen orada, mümin oldu ağladı
Dertli âşık gürkani, yazdı böyle menkıbe
Hak resulün yoluna bu can hibedir hibe
YÜREĞİNİZE SAĞLIK...TEBRİK EDİYORUM ÇOK GÜZEL ŞİİR
TÜM YORUMLAR (2)