Ağabeyim Süleyman Akdeniz’e ithafen
/ Şimdi suçlayabilecek tek kişi kaldı
Bu yaşananların da bir sebebi vardı/
Söz sükûnete dayandı
Tanık tutulduğumuz kendi yaşantımızın özeti ellerimizde
Ve ellerimizde son nefesini vermiş arkadaşlar
Suçu titrek omuzlara bırakılmış hayatlar
Hamuru çamurdan yoğrulmuş
Kendi kendine yabancılaşmış
En güzele bakarken çirkini yaşadığımız
Yaşlandığımız
Başkaldırışımız!
Düştüğümüz yerden kalkmaya çalışmamız
Sonra yüzümüzü yere süre süre yeniden kapaklanışımız
Kaderin anlaşılamayan anlamı menim abem
Önce ellerinden tuttuğumuz oyuncaklarımız terk etti
Sonra el sürdüğümüz her şey bir bir
İlk şakaklarında hissettiğinde yağan karı
Ölüm ellerinden öpmüştü ilk kez
Toprağa gömerken can dediğimiz dostları
Ölüm haktı menim abem
Ağır geldi gördüklerimiz
“Ben bu değilim” nidalarıyla dizlerine kapaklanıp ağlarken
Yitik bir gençlikti payına düşen
Ayağını bastığın memleket toprağında acıydı yaşanan her şey
Şu yer küre; kaldıramazsa da sana yüklediği acıyı
Kader yaşanmalıydı menim abem
Köşe bucak içtiğin ilk sigara gibi
İlk aşkta saklı tutulur
Ama bizim oralarda aşk hep gizde vurulur
Sözün özü hep dilde dürülür
Adam dediklerimiz kavgada görülür
Bulmakla kaybedilir dostluklar menim abem
Şimdi bu yabancı yolda
Ağlamakla gülmek arasındaki pusta
Gel dediklerimizi bırakıp yasta
Gitme vaktidir gelmeyenlere menim abem
Keskin sirke küpüne
Sert ayaz her şeyin köküne zarar
Adam dediğin adama zor günde yarar menim abem
/ Uzanınca ellerim kâinat sahibine, senin için bir âmin
Dilimden her dem dökülürmenim abem/
19.07.2011 – 07.09.2011
Uludağ / Bursa
Kayıt Tarihi : 15.9.2011 23:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!