Göçmen kuşların kanadına,
Değerken ellerim,
Ağzımda taşıdığım
Son sevda lokmasını
Ektim maziye...
Sen;
Lütufkar...
Hangi vicdanı parçaladın,
Giderken benden.
Kaç doğmamışa
Kaç son anını yaşayana
Dar ettin
Bir metre yaşamı...
Söyle...
Kurşun yağlıysa,
Boyna geçen urgan kadar.
Önemli mi hangi el tetikte,
Hangi göz ağlar...
Şu an...
Bu gece içim bir başka,
Bir başka geçiyor saat.
Dumanı bile farklı tütüyor
Vuslat sigarasının
Sebebini aramıyorum,
Hiç bir ayrılığın.
Keşkelerin yıkıyor adamı...
Bil...
Bu şehir çok büyük
Altında kaldığım sevda düşleri
Yoruyor beni
Menekşeler düşlüyorum
Giderken öğütlediğin gibi
Hiç biri diğerini hatırlatmıyor
Vede hiç biri
Kokmuyor senin gibi...
Anla...
ince bir yağmur yağıyor.
Toprak kokuyor heryer
İçine çekmek ölümü,
Çekmemek yaşamını
Hatırlatıyor ardından.
Gittin yağmurlar yağdı.
ne olur dön! ! ! !
Dön de al şu bulutları
Başımdan....
Kayıt Tarihi : 26.9.2006 22:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bu şiir bir hikayeyi haketmetecek kadar zor.... siz yazın hikayesini ve bir şişeye koyup gönlünüzün ırmağına salıverin...

müzeyyen başkır
TÜM YORUMLAR (3)