MENDERES'e dair SAKLANAN GERÇEKLERDEN BİRİ....
-Grup gecemize Menderes'i taşıdınız/yine vurdunuz beni bir yanımdan.İçim acıdı yeniden Ülkem adına utanç duydum...ve size ihtilalden günümüze saklanan bir gerçeği aktarıyorum.....
-27 mayıs ihtilalinden yalnızca 24 gün önce zamanın KKKomutanı Cemal GÜRSEL Başbakan Adnan MENDERES'e ve de Gn.Kurmaya birer mektup yazarak 14 maddelik talepte bulunur..bu taleplerden biri de...
-Adnan MENDERES'in kesinlikle Cumhurbaşkanı olması gerektiğidir....
-Ülkenin içerisinde bulunduğu bu zor şartlara rağmen / halk en çok Menderes'i sevmektedir...
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
BU MEMLEKETTE sağcısı solcusu disizi dincisi masonu yahudisi ama herkes ATATÜRK ÜZERİNE YAZARDA YAZAR.........şu bir gerçekki O türk oğlu türk müslüman oğlu müslüman ALLAHIN BU MİLLETE VE HATATA İSLAMA ALEMİNE VE HATTA İNSANLIĞA EN BÜYÜK ARMAĞANI OLAN BİR DAHİDİR...O OSMANLICI İDİ ABDÜLHAMİDİN ÜMMETÇİLİK İSLAM BİRLİĞİ POLİTİKASINI TAKİP EDİYORDU....Fakat.......o bile canını bu karanlık mahfillerden kurtaramamış ve zahirlenmiştir.....PEKİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİİ İSMET İNÖNÜ VEDE SÜLEYMAN DEMİREL İ HİÇ SORGULAYAN OLDUMU TÜRKMÜ KÜRTMÜ ARAPMI ÇERKEZMİ LAZMI YOKSAAAAAAAA AZZZZZZZZZZZZZZ MI.......BUNCA YAZAR ÇİZER OSMANLI NUFUS KAYITLARINA ULAŞABİLEN AYYYYYYYYYDINLAR KALEMŞÖRLER DOKTARA MASTER BİLMEM NE TEZİ YAZMAK İSTEYENLER NERDESİNİZ BENCE TÜRKİYENİN SORUNLAR YUMAĞINI TEŞKİL EDEN EN BÜYÜK MESELE........tc MİZİN MEVCUT İDOLOJİK YAPISI KEMALİZİM DEĞİL MENDERESİDE ASTIRAN İNÖNÜZİMDİR BİLİNE
hiç şu soru aklınıza geldimi........gürsel mürsel bunlar hikaye geçin bunları.......menderesin idamına karar veren karanlık loca üyeleri TÜRK OĞLU TÜRKMÜYDÜ KÜRTMÜ LAZMI ÇERKEZMİ.......YOKSA ERMENİMİ RUMMU YAHUDİMİ KİPTİMİ......şu şunu dedibu bunu dedi bunlar hikaye...............KARANLIK KURULLAR MENDERESİN ŞAHSINDA BU MİLLETİ BU MİLLETİN ŞAHSINDA İSLAM ÜMMETİNİ İDAM ETTİ........HEP MEZHEP SORARIZDA NESEBİ ES GEÇERİZ........ASANA DEĞİL ASTIRANA BAK
ihtilalin asıl hedefi menderes bağlamında muhafazakar kesimdir... asılanların kimler olduğu ortada dururken hala ona karşı mı yapıldı buna karşı mı yapıldı demenin bir anlamı yok bence... öncelikle muhafazakar kesime sonrasında ise bütün halka karşı yapılmış bir alçakça harekettir 27 Mayıs...
ATİYE HANIM ;
PEKİ HEDEF MENDERES DEĞİLDİDE NEDEN BAYAR ASILMADIDA MENDERES İDAM EDİLDİ..ÇÜNKÜ ; MENDERES MASON DEĞİLDİ DE ONDAN ASILMAKTAN KURTULAMADI..ZATEN 1960 VE DİĞER İHTİLALERİN ARKASINDA DA HEP MASONLAR VARDIR..
1935 YILINDA ATATÜRK MECLİSTEN GEÇİRDİĞİ BİR YASAYLA MASONLARI TOPTAN KAPATTI VE MALLARINI HAK EVLERİNE BAĞIŞLADI...AMA ATATÜRKÜN ÖLÜMÜNDEN SONRA 1947/48 YILLARINDA TEKRAR AYNEN MECLİSTEN GEÇİRİLEREK MASONLAR DERNEĞİNİN TEKRAR AÇILMASINI VE MAL VARLIKLARINI DA AYNEN HALK EVLERİNDEN GERİSİN GERİYE ALINARAK TEKRAR MASONLARA İADE EDEN KANUNU MECLİSTEN KİM GEÇİRDİ DERSİNİZ..? İSMET İNÖNÜ İLE CELAL BAYARDIR..İŞTE BAYAR MASON OLDUĞU İÇİNDE ASILMAMIŞTIR..ŞUNU UNUTMAYALIM HİÇ BİR ZAMAN MASONDAN DA ATATÜRKÇÜ OLMAZ..OLURSA SAHTESİ OLUR...ÇÜNKÜ ATATÜRK ASLA MASONLARI SEVMEZDİ..O MASONLAR Kİ İTTHAT VE TERAKKİ PARTİSİ VASITASIYLA OSMANLIYI HİÇ YOKTAN 1. DÜNYA SAVAŞINA SOKARAK KOSKOCAMAN OSMANLIYI BATIRMIŞLARDIR..ATATÜRK BU DURUMU ÇOK İYİ BİLİDİĞİ İÇİN MASONLARI BU MEMLEKETTEN KOVMAK İÇİN FIRSAT KOLLUYORDU..
ATİYE HANIM ÇOK SEVDİĞİM VE SAYGIYLA HER ZAMAN HATIRLADIĞIM DEMOKRASİ ŞEHİDİ HALKIN GÖNLÜNDE TAHT KURAN EŞŞİZ İNSAN RAHMETLİ MENDERESLE İLGİ BU GERÇEĞİ SİZİN VASITANIZLA ÖĞRENMİŞ BULUNMAKTAYIM...ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM...BU ÇALIŞMANIZDAN DOLAYIDA SAYGIN KALEMİNİZİ KUTLARIM..BİZLER DEĞİL ONU ASAN VESAYETÇİLER UTANSIN..İBRAHİM YILMAZ.
ATİYE HANIM AŞAĞIDAKİ YAZIDA ATATÜRKÜN MASONLARA BAKIŞINI GÖRECEKSİNİZ..VE HARİKA DÜŞÜNCELERİNİ GÖRECEKSİNİZ ATATÜRKÜN..
ATATÜRK VE MASONLAR
Mason locaları ile iç içe çalışan İttihat Terakki Cemiyeti'nin Osmanlı İmparatorluğu'nu nasıl uçurumun eşiğine sürüklediğini bilen Atatürk, mason localarını kapatmak istiyordu. Kapatma görevini ise dönemin Mason İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'ya verdi. Şükrü Kaya Atatürk'e uzun süre direnmeye çalıştıysa da başarılı olamadı.
Anadolu Ajansı 10 Ekim 1935 tarihinde gazetelerin merkezlerine şu önemli haberi geçiyordu:
'Türkiye Mason cemiyeti, memleketimizin sosyal tekamülü ve günden güne artan muazzam terakkilerini nazarı itibare alarak faaliyetlerine nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halkevlerine teberrüü muvaffak görülmüştür.'
Bu habere kimse bir anlam verememişti. Çünkü Türkiye masonluğu tarihinin en rahat dönemini yaşıyordu. TBMM Başkanı, İçişleri Bakanı, Dışişleri Bakanı, Ankara Valisi, İstanbul Valisi üst düzey aktif masondu. Devlet yönetiminin köşebaşları masonlar tarafından tutulmuştu.
Türkiye Masonluğu ne olmuştu da 27 yıl aradan sonra kendini yok etme kararı almıştı. 4 gün sonra gerçek ortaya çıkmıştı. Masonlar kendilerini feshetmemiş, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından mason locaları kapatılmıştı. 14 Ekim 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nin 'Türkiye'de Mason Locaları Bir Emirle Kapatıldı' başlıklı haberinde olayın perde arkası şu şekilde aktarılıyordu:
'İçişleri Bakanlığı'ndan verilen bir emir üzerine Türkiye Mason Localarının faaliyetlerine nihayet verilmiştir. Yüksek makamın emri ile Türkiye masonluğunun İstanbul, Ankara, İzmir, Edirne, Muğla, Gaziantep ve Adana'da bulunan Müteaddid locaları kapanmış, bunların emlaki hükümete intikal etmiştir. '
Cumhuriyet Gazetesi'nin haberinde sözü edilen yüksek makam dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ten başkası değildi. İşin ilginç yanı ise Atatürk'ün Mason localarını kapatma emrini, Müslümanlara yaptığı zulümlerle tanınan Mason İçişleri Bakanı Şükrü Kaya'ya vermiş olmasıydı. Mason İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Atatürk'ü bu tarihi kararından vazgeçirmeye çalışsa da başarılı olamamıştı.
Şükrü Kaya, Türkiye Yüksek Şurası adına Doktor İsmail Hurşit, Türkiye Büyük Locası Büyük Üstadı Muhittin Osman Omay ve bir grup masonu İçişleri Bakanlığı'na çağırır ve Atatürk'ün kesin kararını bildirir: 'Mason Locaları kapatılıp çalışmalarına son verecekler ve malvarlıklarını halkevlerine aktaracaklardır.
ATATÜRK LOCALARI NEDEN KAPATTI?
Atatürk, uzun yakın arkadaşlarıyla istişare ettiği mason localarının kapatılmasıyla ilgili düşüncelerini ilk olarak 1935 yılında gündeme getirdi. İttihat Terakki Cemaati içerisindeki masonların Türiye'ye verdikleri zarar herkes tarafından bilinmekteydi. İttihat Terakki'yi yakından tanıyan Atatürk, Cumhuriyet'in kuruluşundan beri locaları kapatmayı düşünüyordu.. Dönemin Van Millitvekili İbrahim Arvas, hatıralarında Atatürk'ün masonlara yaklaşımını şu şekilde ifade ediyor:
'Mustafa Kemal'in sevmediği iki zümre vardı. Birincisi dönmeler ikinci ise masonlardı... Bir gün eski Adliye Vekil Mahmud Esat Bozkurt'u çağırdı. Kendisine masonların taksimat, teşkilat, ahvalini bildirir bir kitap verdi. 'Bunu güzelce mutalaa et, bir takrirle Halk Partisi grup başkanlığına ver, grupta bunlara şiddetli hücum yap ve grupça kapanmasına dalalet et. Senin de bu işte büyük şeref payın olacaktır.' dedi. Grup danışmanı Mahmut Esat Bozkurt riyaset makamına bir takrir verdi ve takririnin okunmasını reisten rica etti. Hülasası şöyleydi: 'Masonluk kökü dışarıda bir yahudi tarikatından başka bir şey değildir, memleketimizde bunun ne işi vardır? Bunu da grup kararıyla kapatalım...
Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çıkarak şu müjdeyi verdi: 'Arkadaşlar yarından itibaren Türkiye'de masonluk kalmamıştır ve bütün localar kapanmıştır...' salonda bir kıyamet koptu, alkışlar, bağırmalar 'kahrolsun yahudi uşakları' sesleri tavanları çınlatıyordu. Şükrü Kaya ve arkadaşları sırra kadem basmışlardı. Grup dağıldıktan sonra Dr. Mim Kemal'i öne katarak meclisteki masonlar toplu olarak Reis-i Cumhur'a gitmişlerdi. Mim Kemal Reis-i Cumhur'a hitaben: 'Efendimiz biz zaten maiyet-i devletindeyiz fakat siz Meşrik-i Azam'ımız olursanız, bir pervane gibi etrafınızda dönüp dolaşırız' demiş. Reis-i Cumhur: 'Peki bir şey soracağım, bana cevap veriniz de sonra... Siz Avrupa'da hangi locaya bağlısınız ve mektubunuzun ismi nedir?
'Biz Cenovaya tabiiz ve Reisimiz Barca Mişon cenaplarıdır.' demiş. Bunun üzerine küplere binen Mustafa Kemal Paşa onlara hitaben: 'Haydi defolun buradan cehennem olun gidin. Yahudi uşakları! ' Benim milletim bana kahraman sıfatı verdi ben sizin gibi bir çift yahudiye uşak mı olacağım? Bu gece sabaha kadar Türkiye'deki bütün locaları kapatmadığınız taktirde, yarın teşkil edeceğim, Divan'ı Harb-i Örfi'ye hepinizi verir ve astırırım. Haydi defolun karşımdan.' diyerek onları kovdu, onlar da yıldırım telgraf ve telefonlarla vaziyeti İzmir, İstanbul ve Adana'ya bildiriler ve sabah olmadan hepsini kapanma kararlarını getirip, henüz sofrasından kalmayan Reis-i Cumhur'a verdiler ve derin bir nefes aldılar. Reis-i Cumhur Mustafa Kemal bu suretle bütün mason localarını kapattı.' (İbrahim Arvas, tarihi hakikatler, s.71-72)
YIL 1948; LOCALAR TEKRAR AÇILIYOR
İsmet İnönü'nün aldığı ani bir kararla, 5 Şubat 1948 yılında Türkiye Mason Derneği'nin kurulması ile Atatürk'ün emri ile kapatılan mason locaları, İnönü'nün emri ve Celal Bayar'ın desteği ile tekrar faaliyete girmiştir. Masonlar açtıkları davalarda, Halkevlerine devredilen tüm mal varlıklarını tekrar ele geçirdiler.
5 Şubat 1948 tarihinde 'Türkiye Mason Derneği' ismi ile İstanbul Valiliği'ne yapılan başvuru kabul edildi ve masonlar, bu tarihten sonra resmen faaliyete başladılar. Locaların 13 yıl aradan sonra açılması, uyku döneminde olan masonlar tarafından sevinçle karşılandı. Bu sevinçlerini kendi kontrollerindeki gazetelere tam sayfa ilanlar vererek duyurdular. Atatürk tarafından kapatılan mason localarının tekrar açılışını İbrahim Arvas anılarında şöyle anlatıyor:
'İsmet Paşa'nın Reis-i Cumhurluğu sırasında Kanun-u Mahsus ile localar kapanmadı diye masonların müracaatı üzerine tekrar localar açılıp faaliyete başladılar. Ve 1952'de ise Atatürkçü geçinen ve onunla iftihar eden Celal Bayar da, Ahmet Gürkan'ın teklif ettiği mason localarını kanunla pekiştirdi. Tabii bu ameliyeyi Meclis yaptı fakat bu müzakerelerin devam ettiği üç celse zarfında Celal Bayar Reis-i Cumhur locasına gelerek konunun müzakerelerini sonuna kadar takip etmiştir.' (İbrahim Arvas, Tarihi Hakikatler, s.73)
İsmet İnönü'nün aldığı ani bir kararla 5 Şubat 1948 yılında Türkiye Mason Derneği'nin kurulması ile Atatürk'ün emri ile kapatılan mason locaları, İnönü'nün emri ve Celal Bayar'ın desteği ile tekrar faaliyete girmiştir. Masonlar açtıkları davalarda Halkevlerine devredilen tüm mal varlıklarını tekrar ele geçirdiler.
1935 yılında Atatürk'ün emri ile kapatılan mason locaları uzun süre faaliyetlerini halkevlerinde sürdürdüler. 1948 yılında ise İnönü'nü emri ile mason locaları faaliyetlerine kaldıkları yerden devam ettiler. Atatürk'ün mason localarını kapatma emrini hazmedemeyen masonlar Atatürk'ü ziyarete gelmişlerdi. Atatürk kökü dışarıda olan bu zararlı cemiyetin üyelerini huzurundan kovdu...
sevgili ATİYE hanım yazınızı ve diğer yorumları okudum sizi beğenerek okuduğumu belirtmeme sanırım gerek yok ben şu an DEMOKRAT PARTİDE faal görevi olan bir arkadaşınızım doğal olarak bu misyonu savunanlardanız ve komisyon başkanlığı yapmakta olup yedek il yöneticisiyim yorumlarda göremediğim bilgileri yazacağım 2 yıl önce toplantıma 1957- 1960 dönemi demokrat parti milletvekili sayın RECEP KIRIM ı almıştım teksif sendikası kurucusu ve türk iş kurucu üyesi şimdi 90 yaşlarında ve canlı tarih toplantıda konuşurken özellikle bayanların tamamı ve bir kısım erkekler gözyaşlarını tutamadı neredeyse bende ağlıyordum bu insanları biliyormusunuz gördükleri işkenceleri anlatmama sözü vermişlerdir ve bu sözüde tutarlar konu oraya geldiğinde durur gözleri dolar ve es geçer kayseri cezaevine nakledilir orda ayrı eziyet. ADNAN MENDERES neden idam edildi halkın dilinde yarım yamalak mazeretler köpek maması veya sevgilisi varmış derler marşhal yardımı olayları diğer ülkelere 300 milyon dolar türkiyeye 30 milyon dolar ve şart koyarlar fabrika ve sanayi hamlesi yapmayacaksınız yani kalkınma olmayacak derler MENDERES kızar ve hayatına mal olan cümleyi söyler.. amerika işimize gelmezse bizde sovyetler birliğine döneriz işte amerikayı rahatsız eden durum ve düğmeye basılır darbe albaylar düzeyindedir enson genel kurmay başkanı öğrenir ve çaresiz boyun eğer yoksa kendide ölecektir MENDERESİN İDAMI ASKERİ KORKUTUR YA HALK AYAKLANIRSA VE BUNUN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN İDAMDAN ÖNCE SÖYLENTİ YAYARLAR ASILDI DENİR AYAKLANMA OLSA HAYIR ASMADIK BAKIN BURADA DEYİP HALKI SAKİNLEŞTİRMEYİ DÜŞÜNÜRLER malesef halkta bir tepki olmaz ve idam uygulanır ve ülke kaybeder yorumun birine katılmıyorum CELAL BAYAR da her yıl partililer tarafından umurbeyde düzenli olarak anılır saygılarımla
SAYIN DANIŞ
BU SAYGIN ARİF SAYFADA BİR EKSİKLİK GÖRÜYORUM
İÇTEN SAMİMİ ARAŞTIRMALARINIZI GÖREMİYORUZ
SUS PUS BAŞINI KUMA GÖMEN SAĞIR VE DİLSİZLERE
AĞMA GÖZLERE IŞIK OLUYORDUNUZ
NEDEN SUSTUNUZ, KİMİN BAL PETEĞİNE ÇOMAK SOKTUNUZ
KİMLERİN KULAĞINA KAR SUYU KAÇMASINA SEBEB OLDUNUZ
SİZ BİLDİĞİM KADARI İLE HİÇ SUSMAZDINIZ
ÇÜNKÜ SAYGINDI ARİFTİ BİLGE İDİ YAZILARINIZ
YILDIZLAR LÜTFEN SUSTURULMASIN
İNSANLIKTA ÖZ ASALET LÜTFEN YARA ALMASIN
SAYGILARIMLA
____ŞAİR 67____
ALİ CEMAL AĞIRMAN
--------------------
2008-11-13 20:03:56
Atiye Danış
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Ne yazık ki bizde saklı/kapalı o gerçeklerin ardın sıra koşmakta ve done aramaktayız.Elimize geçenlerin gerçekliliğini analiz ederek paylaşma gayretindeyiz.Amma asıl vaka ve bilgiler /belgeler hiç bir zaman okura sunulmamıştır...
-Sözde bilgi edinme yasası var/hiç bir işeyaramayan..
-Peki bizim günahımız ne ?
-Geçmişimize neden ulaşamıyoruz ?
-Kendimizle neden yüzleşmiyoruz ?
-Oysa aynada ki resim bizim...
--------------------
2008-10-27 23:53:28
Hasan Dal
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Resmi tarihe asla inanmam, asıl tarih halktır
Gazetelerin yayınladığı yayınlara asla güvenmem, sanal, yalan ve taraflıdır
Bu memlekette vatan savunanlar yaşatılmamıştır
Bu memleketi en üstte yönetenlerin hepisi yabancı uyrukludur...
Bu memlekette hep davul da, zurna da aynı telden çalmıştır...
Hep yanlış ve yalan şeylerle toplumun bellekleri doldurulmuştur...
selamlar
--------------------
2008-10-27 23:43:18
Atiye Danış
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Bilinen şu ki idam bir ülkenin en kaçak güreşlerinden biridir ve de idama karşı olmayan zihniyet aptal bir zihniyettir.Ancak bu gün bu ülke Başbakanını asmış/35 bin vatandaşının ölümünden sormlu olan terörist ele başına İmralı adasını açmıştır.Ada anlam bakımından önemlidir bir devrin kapandığı yer.Kim ne derse desin o terörist başı da terör suçlularının barındırıldığı cezaevlerine alınmalı/sıradanlaştırılmalıdır.İmralı tek bir hain için kazan kaynatacak/doktor/sağlık ekibi/asker/dahili ve harici her bir görevliyi barındıracak lükse sahip bir ülke adası değildir.Yorum katkılarınız hiç değilse yazıları hareketlendirmekte ve okunur kılmaktadır.Biz aydınlara düşen gerçeklerle yüzleşmek/toplumu yüzleştirmektir...
--------------------
2008-10-27 18:13:35
Ali Cemal Ağırman
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Sayın Danış Menderesin idamı
Zamanın Cumhur Başkanı Celal Bayarla ilgilidir
Asıl sır perdesi Celal Bayarla Rahmetli Menderes arasında gizli
Yani Menderesi ipe götüren kendisini kurtaran Celal Bayardır
Bunu Eski Demokrat Partililer bilir
Celal Bayarın ölüm yıl dönümleri neden görkemli Demokrat Partililerce kutlanmıyor
Yada Aydın Menderes neden bu konuda suskun bütün sır perdesi burada
Saygılarımla
______Şair 67______
ALİ CEMAL AĞIRMAN
--------------------
2008-10-26 00:26:43
İlhami Albayrak
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Ben burada O,Oldu bu oldu yazmayacağım şu ana kadar öğrendiğim çok şey ama kavaradığım tek şey var bu insanlar bir birini sevmedikçe bölüşümü adalatle yapmadıkça bu işlerin düzelemeyeceği,
Menderesi asanlar yaptıklarıyla övüne dursun menderesin safında onun mirasına konanlarda asanlar kadar suçlu olduğunu düşünüyorum bu milletin değerlerini kendi menfaatine kullananlar bu mümtaz halkı ikinci sınıf sayanlar olduğu müddetçe çok değerler heba olacaktır,
bu sınırlar içinde doğan herkes ister sağci ister solcu olsun bu memleketin değerleridır idamı kaldırdık güzel suçu ne olursa safı ne olursa olsun Veli Can Oduncuyu yaş tesisi yaparak astık bu mantık devam ettiği müddetçe zenginlerin çocuğu havuzlarda askerlik yaptığı veya hiç yapmadığı ölen vatan evlatlarının Vatan sağ olsun deyip geciştirildiği müddetçe bu işler düzelmeyecektir,
altmış ihtilalını yapanlar ne ile anıldıkları herkesin malümu ondan sonrasıda muhtıra ve müdahaledır ihtilaller üçüncü ülkelere has ve modadır örnekler ortadadır menderes eğer idam edilmeseydi halk onu reyiyle iktidardan sandıkla indirecekti kana susayanlar o süreyede tahammül edememişlerdır,
bunlar hep bu ülkenin kayıplarıdır açık biz hep bu toprağın insanıyız kimsenin kimseden daha fazla vatan perver olduğunu iddia etmesin eden varsa onları Güney Kürdi yani kuzey irakta iş yapan mütahit ve iş verenleri incelemelerini öneririm gelecek yorumlarda buluşmak ve dertleşmek ümidiyle selam ve sevgilerimi sunarım sevgili Atiye,,
--------------------
2008-10-25 23:24:19
Ülkü Ahıska
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Sevgili Atiye Hanım.
Bilhassa sizin bu araştırmacı yönünüzü çok takdir ediyorum.
Sayenizde gizli kalan birçok gerçekleri öğreniyoruz.
Çok teşekkür ediyorum bu milletin bir ferdi olarak.Sizin
araştırmacı ve vefalı yüreğinizi kutluyorum.
Kaleminiz daim gönlünüz huzurlu olsun.
Selam sevgiler.
--------------------
2008-10-25 20:58:32
Necmi Dayan
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Sevgili yazar, Rahmetli Menderes'in ve arkadaşlarının her ne kadar Demokrat Partili değilsem bile, halkın gözlerinde bıraktıkları izlem şöyle idi. Bu hepimizde olmasa bile soyut gözle bakan düşünen ezbere konuşan her insan için geçerlidir ki;
Örneğin özel yaşantısı. Sanatçı bir hanımla birlikte olması, ya da devlet kasasından ayakkabılarını bile boyatması, sol düşünceye
karşı fazlaca sert olması gibi bir takım konular...Şimdi halkın
gözünde o güne kadar Memleket için kendini harcamış olsun, yollar
yapsın, toprağa, çiftçiye önem versin ve en önemlisi İnönü devrini kapatsın, büyük bir seçim zaferiyle iktidara gelsin.
Halkın gözünde somut olarak yaptıkları mı görünür yoksa yukarıda
belki de hiç kimseyi ilgilendirmeyecek özel yaşantısı mı?
Memleket olarak Avrupa ya da Amerika değiliz ki, bu konuların
üzerinde hiç durmayalım. Bildiğiniz gibi Fransa cumhurbaşkanı
sarkozi ya da Clıntın'ın özel yaşantısı sadece ve sadece bir kaç
küçük haberle kalmıştır. Şimdi Rahmetli Menderes anılırken,
genelde hep özel yaşantısıyla konuşulur, Memleket için gayretlerini konuşmazlar. Öyleyse usumuza şu gelebilir mi?
Hayali olarak, İnönü İktidar'ı yenilgiyi hazmedememiştir,
işin bir başka boyut Basın, karalamak için elinden geleni ardına
koymamıştır, belki Avrupalı ve Amerikalı dostlarımız da bu
programın içinde olabilirler...Şuraya geleceğim yine bidiğiniz
gibi her ihtilalde KURBANLAR olur. Kurbanlar genelde önceden
planlanan olaylar içine dahil edilir. İhtilal olmazdan önce
üzerlerine her türlü pislik atılır. Halkın gözlerinden düşmeleri
için her şey yapılır. Sık sık yineliyorum yine bildiğiniz gibi
her ihtilal KURBANLARI yok eder. Suç ya da değil. Bir şekilde
hedefler şaşırır. Derler ya KURUNUN YANINDA YAŞIN NE GÜNAHI
VARDI diye... Şimdi Memleketimizde neler oluyor dikkat edelim.
Ayak sesleri değişik yerlerden çıkıyor. Ve KURBAN olarak
seçilmişlere bakalım. Sevgili yazar her İHTİLAL BİR HASAT ZAMANIDIR unutmayalım...Bir de düşünelim idamları.Seyircileri mi
olmalıydı yoksa onların yerine diye...sonsuz saygılarımla
--------------------
2008-10-25 19:19:58
Gül Serap
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
aslında yazınızla hiç alakası yok lakin bu da bugün Türkiye gündemimmizdir diye düşünüyorum.
bu konuyu burada dile getirmezsem olmaz.nasl oluyor da bir Başbakam Türkiye nin başbakanı;
'CHP zihniyeti çöplüktür, susuzluktur, hava kirliliğidir' diye biliyor. bu ne cüret .bu kaç milyon kişiye hakaterttir ve bizler susuyoruz.
arkadaşlar ölmüşüz ağlayanımız yok bizim.
--------------------
2008-10-25 15:07:05
Atiye Danış
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Sayın DAYAN Üstad yine bir fikri tartışıyoruz ve görünen o ki bizim bir dönemi aydınlatma çabamız/bizim mum ışığına ulaşma gayemiz ki millet adına da olsa,ne yazık ki bu milleti pek ilgilendirmiyor.İçimin acıdığı bu.O dönemi yaşamayanlardan olmak demek/merak etmemek/irdelememek/sorgulamamak anlamına gelmiyor.An be bilmek istiyorum vatandaşlık hakkın.Ben ulaşabildiğim ne kaynak varsa aktarmağa çalışıyorum amma okur sayısından hiç sıkıntım yok ta/paylaşım korkakları....
-Ne olur iki satır fikir beyan etseniz bakın size diyorum ki İHTİLALİN MENDERES'le hiç alakası yokkkkk...hala anlamıyormusunuz ?.
-Ne kadar çok yalnızım/üstelik sizin adınıza...ey millet.
-Bu bağlamda eksiklerimi tamamlayan/yolumun önünde uzun yol olan ve kendisinden çok şey öğrendiğim Sayın DAYAN üstadıma sonsuz teşekkürler...
--------------------
2008-10-25 11:49:48
Necmi Dayan
Mesaj Gönder
Diğer Yorumları
--------------------
Bu asil Milletten arşivlerde tozlanmış sayfalar gizleniyor. Arşivler öylesine ki bir Ülkenin belki de geleceğine ya ışık
tutacak ya da o ışığı sonsuza kadar söndürecek. Şu kısacık ömrümüzde öğrenmek isteyipde öğrenemediğimiz gerçekler gün ışığına çıkmayacak. Hep bir meraktır içimde kalan. Acaba Osmanlı
Tarihi okuduğumuz kitaplarla mı anlatılmıştır ya da Cumhuriyet
ve sonrası. Ölüp gideceğim ama içimde bu meraklarımla ne fayda.
Oysa gizlenenlerin düzenlenen komploların şu yüzyılda yaşıyoruz
gerçekten Milletimizin geleceğini sınırlamızın güvenliğini korumak maksadıyla mı düşünülerek yapıldığını bilmemek zor bir durum. Sevgili yazar riyakar bir dünya da yaşıyoruz. Kimin ya da
kimlerin hangi düşünce hangi Milliyet hangi hangi çıkar amaçlı
kimseler için çalıştığı belli olmayan bir dünya da. Küçük küçük
kırıntılarla oyalanıyoruz. Önümüze öğreneceğimiz kadar bilgi
konuluyor. Bunlarla yetinin deniliyor. Oysa bilginin sonsuz ışığında aydınlanmak gibisi var mı? O dönemleri yaşamayan birisi
olarak hala düşünürüm evdeki kara sandıkta Hürriyet gazetelerinin
neden saklandığını o günkü durumu idamları anlatan resimleri ve
yazıları. Sonradan taşınma sırasında hala üzülürüm o sandığın
kömürlükte unutuluşunu.Belki de tarihimizi veya Cumhuriyet dönemini bu günlerimizi sorgulamayan sorgulaması engellenen
bir alt yapımız var. İnsan şunu istiyor Kutsal Demokrasi Işığı
altında; HİÇ BİR ŞEY GİZLİ KALMASIN. AMA EĞER ÜLKE ÇIKARLARINI
GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURUP DA BATIYI DÜŞÜNÜYORLARSA O DA BAŞKA ELBETTE. AMA ZATEN HER KONU DA OLDUĞU GİBİ SADECE BİZLERE
ÖĞRENEBİLECEĞİMİZ KADAR BİLGİ VE ŞEFFAFLIK YETER SANIRIM. ÇÜNKÜ
KONUŞMAYAN ÜRKEN KENDİ KABUĞUNA ÇEKİLMİŞ BANA DOKUNMAYAN YILAN
BİN YAŞASIN DEDİĞİMİZ MÜDDETÇE. KABA YANIYLA NE KADAR EKMEK O KADAR KÖFTE MİSALİ. Saygılarımla sevgili yazar.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta