Neden beni görünce şaşarsın
Niye böyle köpürüp taşarsın
İçin fesatlık dolmuş bebeğim
Sen bu ruhunla iyi yaşarsın
Ne istedin benden bilemedim
Mavişim, senden başkasını istemem,
Çünkü hiç kimse, senin gibi bakamaz
Hiç kimse senin gibi, sıcak öpemez
Benim aşk ateşimi, içten yakamaz
Bu gözlerim, hasretle seni arıyor
Gülüm sen kendini çok salmışsın
Bakımsızlıktan sönüp kalmışsın
Anlaşılan sen de benim gibi
Bu felekten çok dersler almışsın
Yüzünün rengi gazele dönmüş
Minnoşum sen kalbimin, bir tanesisin
Gözlerimin, sabah doğan güneşisin
Bu gönlümün, en güzel kraliçesisin
Bu nazik ruhumun, biricik eşisin
Günün birinde, sen bana çok kızsanda
Ne çık şu simsiyah bulutlara,
Ne git dalga gibi uzaklara…
İnan bakakalırım peşinden,
Erişemem aşkım ufuklara.
İşimiz Tanrı'ya kaldı, bahtsız gönlüm
Ama şunu bil, her gün yalvarsak bile
Tanrı'da bir kişiye, iki kez vermez
Böyle güzel, alımlı bir yar hediye
Yara iyi davranmadık, bilerekten
Anladım kedi gözlüm, kaçış yok
Senin şifalı, yüce sevginden
Bak teslim oluyorum, atma ok
Hem de bu gece, kendiliğimden
Gel vur, demir saplı kelepçeyi
İyi bak gözlerime, gönlümün yarı
Bu ayrılık hüznü, ne yaptı onları
Bir daha, göremeyecekler yolları
Burada ayırırsak, hepten kolları
Bin bir zahmetle, soy kattın sen soyuma
Bugün sen çıktın güzelim, kısmetime
Görünce gövdeni, uzanmış enine
Birden alevli, ateş bastı elime
Bende dokunmaya geldim, beyaz tenine
Müsaade ediyor musun, bu herife
Gittiğin için, hiç üzgün değilim,
Sadece birazcık, özleyeceğim.
Fakat sonra, kolumda şu zembilim
Gece gündüz demeden, gezeceğim
Yokluğunda sanma ki, kır çiçeğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!