Mavi gözlerin, ince kaşların
Pembeli yüzün, sarı saçların
Her biri ayrı güzel sevgilim
İşlediğin renkli nakışların
Bir bakış at ceylan gibi bana
Bir sözüme inansan, bir beni sevsen
Bu hayat her gün, bayram olacak bana
Benim gönlüme, sihirli derman versen
Belki dolaylı, faydası olur sana
Karşımda birazcık, gülücük atsan da
Ah şu aşkın kanunu, bir bile bilsem
Sana tılsımlı, bir sihir edebilsem
Şöyle tere yağından, kıl çeker gibi
Çaktırmadan gönlüne, bir girebilsem
Seni kendime, hoş bir baktırabilsem
Neden olur sanki bu gayrılık
Neden gelir kapıma ayrılık
Bir çıkış yolu yok mudur Tanrı’m
Gündüzüm bile olmuş karanlık
Seninle çimenlerde gezmeyi,
Kumsallarda el ele vermeyi,
Bir bilsen ne kadar çok özledim,
Seni çok seviyorum demeyi…
Pamuk ellerini verişini,
Bir bahar sabahı, çok erkenden kalktım
Coşkuyla yürüdüm ben, dar sokaklarda
Karşımdan gelen bir güzele, laf attım
Beni kovaladı, kocaman taşlarla
Bu hayattan, tam umudumu kesmişken
Eski tozlu, puslu defterleri açtın
Moralını bozup, gidip bensiz yattın
Bu sefer yanımdan, sebepsizce kaçtın
Bu kadar niye erkenden, havlu attın
El acele, bu kararı niye aldın
Beni acı sözünle küstürdün,
Yüreğime ateşi düşürdün.
Gülüm beni çıra gibi yakıp,
Başımdan dumanları tüttürdün.
Hep hatıralara bakıyorum,
Her gün, her an yaslı yaşıyorum.
Mazimiz aklıma geldiği gün,
Gidip tenhalarda ağlıyorum.
İçimden isyanlar ediyorum,
Gözlerimde süslü hayalin var,
Sevgilim, beni bir kerecik sar!
Kırma masumane isteğimi,
Bir gün de ol bana vefalı yâr!
Çaresiz yaşarım sensiz inan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!