Memlüklüler döneminde Ay-Atam ile Ay-Va' ...

Yusuf Tuna
16759

ŞİİR


122

TAKİPÇİ

Memlüklüler döneminde Ay-Atam ile Ay-Va'nın hayat destanı

Ay-Atam Memlükler döneminde Mısır'da yaşamış Türk olan,
Türk tarihçisi Aybek üd Devâdârî tarafından kayıt olunmuştur.
Aybek üd Devâdârî'nin verdiği bilgiye göre efsanede yer bulan,
Ulug Han Ata Bitikçi adlı eski bir Türk bilgi ile yazıya alınmıştır.

Efsanede geçen ve Kara Dağcı adlı bir dağın üzerinde bulunan,
Ata Mağarası motifi, Türk mitolojisinin temel motiflerinden biridir.
Bozkurt Destanında kurtla yaşayan Türk çocuğu ile destan kılınan,
Kaçarak sığındıkları Turfan'ın kuzey batısındaki büyük dağ yeridir.

Ergenekon'da da durum böyledir nitekim Ay-Atam Efsanesi'nde bize,
Anlatılan mağara da Kara Dağcı adlı bir dağın üzerinde bulunmaktadır.
Büyük Hun ve Kök Türk devletleri zamanında Türkler'in kullandığı keza,
Bir tür ulu kişi olarak görülen ata mağarasında yaşayan kişi kalmaktadır.

Aybek üd Devadari ile kelamla başlayalım söze,
Uluğ Han Ata Bitikçi ile bu destanı anlatalım size.

Çok çok eski çağlarda çok yağmurlar yağdı.
Gök delinmiş gibiydi sel suları dağa ağdı.

Dünya sele boğuldu, her yanı çamurlar kapladı ovadakiler çamur oldular,
Çamurlarla akan selle yuvarlanarak Kara Dağdaki bir mağaraya doldular.

Mağaranın içindeki kayalar yarıldı kimi kayaları insanlar kaldırdılar,
Sürüklenen çamurları alıp kimisi insan biçimli yarıkları doldurdular.

Aradan çok zaman geçti yarıktaki balçıklar sular ile benzeşti,
Güneş Saratan burcuna gedi ve havalar çok ısınıp genleşti.

Yarıklardaki balçıklar sular ile pişti kayalar ise sanki odun gibiydi,
Yarıkların bulunduğu mağaradaki bir siluet tıpkı bir adam gibiydi.

Bu adam canlandı sonra dokuz ay durmadan yel esti,
Su, ateş, toprak ve yel, insana can vermek için birleşti.

Dokuz ay sonra bir insan çıktı ortaya adına Ay-Atam dediler,
Ay-Atam gökten indi yere kondu bu sudan içerek serinlediler.

Sonra yine yağmurlar, seller başladı. Mağara yeniden çamurla doldu,
Güneş bu kez Sünbüle burcunda durdu güneş aşağıya inip biraz soldu.

Sünbüle burcundaki güneşin sıcaklığı ile orda balçıklar sular ile pişti,
Bu kez bir hatun kişi çıktı ortaya adına Ay-Va dediler ayaklanıp koştu.

Ay-Atam ile Ay-Va evlendiler kırk çocukları oldu,
Bunların yarısı erkek oldu, yarısını da kız buldu.

Onlar da evlendiler; soyları iyice çoğaldı,
Türk budunu büyüdü Memlükler adını aldı.

Bir zaman geldi Ay-Atam ile Ay-Va Hatun'un ömürleri dolup öldüler,
Çocukları, ana-babalarını alarak o türedikleri mağaraya gömdüler.

Mağaranın kapısını tutup altın kapılar ile kapattılar,
Dört bir yanını çiçekle süsleyip üstüne toprak attılar.

Bu mağara Kara Dağcıda olan Memlüklerin şanıdır,
Bu destan Ay-Atam ile Ay-Va'nın hayat destanıdır.

Yusuf Tuna
Kayıt Tarihi : 24.10.2015 10:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Tuna