Güz mevsimi düştü dala yaprağa
Ekini gübreyi saçtık toprağa
Kar yağmak üzere bostana dağa
Gara gış gapıda bekliyoz be Osman
İnekler gurudu azaldi südü
Evin üstüne çikti Gadinin Şükrü
Cimülü Salih'in nami deger Müftü
Kırkaltı yaşinda baba oldu be Osman
İsmet emmim eyicedir bek gariptir halı
Ugraşır bi şeylerle boş geçirmez zamanı
Gurbetten gelene sorar hemen Osman'ı
Arada bi sitemini ediyo be Osman
Timisi kilo aldı zor yürüyo yolunu
Yıkılıp devrilecek elinde olmasa bastonu
En sonunda dayanamadı oda aldı motoru
Heç üstünden inmiyo dört dönüyo be Osman
Hulusun Cemal emmi haylı aldı yaşını
Bi ara kene soktu şimdi eyi saglıgı
İsteyen olursa yine keser onun saçını
Traş olan bek kimse galmadı be Osman
Tatar'ın bahçesinde yeller esiyo
Oglu ev yaptırdı içinde kimse durmuyo
Rafet dayım ayakkabıya toz kondurmuyo
Cebinde bezinen geziyo be Osman
Mantarlar çıkmadı olanda doldymuyo tencereyi
Sandukçunun Muzaffer dans ettiriyo kepçeyi
Delü Şükrünün Mustafa açık unutmuş pencereyi
Zabaha her tarafı dutulmuş be Osman
Salim'in Serat'ı bu aralar dertli bayagı
Bel fıtıgı olmuş çekemiyo bacagı
Dohtorda önermiş Resadiye'deki baytarı
Anlatıp anlatıp güldürüyo be Osman
Kayıt Tarihi : 18.11.2017 09:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!