Beni sevdin mi ? Diye, sorma sakın !
Anamdan emdiğim ilk süt
Nedenini bilmediğim ilk gülümsemem
Evrene “merhaba!” derken
....................................ilk ağladığım yersin
Nereden baksam sana mazimi görürüm
Yürümeyi sende öğrenmişim,
….......................................gülmeyi sende
Kaydırak kaydırmışım……top oynamışım
uçurtma uçurmuşum bahçelerinde
Harman savururken tozlu yelinde
kilim yıkayanları seyretmişim
……………………………….…....Sarıkız Dere’nde
ve saatlerce sıra beklemişim çeşmelerinde
Yumurta Tepe’de peşkir açmışım
Sivri Tepe’de turnaları saymışım
Yıkık kale duvarlarından Saros’a bakmışım
Cevizlik Deresi’nde kulaç atmışım
Dallıklarında ip atlamış,
.............................salıncaklarda sallanmışım
Her köşeni karış karış dolaşmışım
Nice sevdiğimi sinende saklamışım
Yeşil bir çağlanın tadında sevmişim seni
Bağ asmalarından yapılan şırayı
……………………….….….sen niyetine içmişim
Yıldızlı gecelerde,
…...................cırcır böcekleri’ni dinlemişim
İlk sende yürümüş, sinende büyümüşüm
Kara dutu , beyaz dutu ilk sende yemişim
Kirazlarından küpe yapmışım kulaklarıma
Papatyalardan çelenk …
……………………….…......sevdiğimin saçlarına
Gündöndü kafalarından araba tekeri
Gündöndü saplarından araba
“Dehaa!” çekmişim
……………………...…..çakmak taşlı dövenleri
ve saman yüklü arabaları çeken
……………………………....öküzlere-mandalara
Karpuz kabuklarından gece feneri asmışım
…...............elektriksizc gecelerin çardağına
0caklarla, sobalarla, peçkalarla ısınmışım
Hasırlarda oturmuş, sedirlerde uzanmışım
Gaz lambası ışığında masallar dinlemiş,
………………………………….masallar anlatmışım
Peşkir önünde bağdaş kurup
sekiz nüfus aynı tasa tahta kaşık sallamışım
Panayırlarda ,
.….çocukluğumu atlı karıncalara bağlamışım
Zincirli salıncaklarda,
.…..…geçmişimi geleceğe yelpaze yapmışım
Sinemalarında, siyah-beyaz günleri
…………….…gök kuşağı renklerine boyamışım
Cumartesi pazarlarındaki tahta tezgahlarda
…………………........gençliğimi satışa çıkarmışım
Sen unutamadığım çocukluğum
Unutamadığım komşularım, akrabalarım,
….....................................................dostlarımsın
“Dol karabakır dol”, “Bahçelerde börülce”
“Dut fidanı boyunca” , “Kasap”..
“A be ana niye verdin beni kalaycıya”
.…....................türkülerindeki oyunlarımsın
Sende yaşamayı ibadet bilmişim
Sevmeyi , dua
Sen,
şarkılarla, türkülerle, marşlarla kutladığım
……………………….………………..milli bayramlar
Sarıkız’da ve Zati Bey Koruluğu’nda
…..……….…......yorgunluğumu attığım baharlar
Platonik aşkı bana ilk tattıran yâr
Yürekleri Mustafa Kemal minnetiyle dolu
……………………………………….…..insanlarımsın
Ne zaman asri mezarlık tarafından
………………………….…………….....baksam sana
El sallar;
Yeni Cami, Çifte Minareli Çarşı Cami
Aşağı Zaferiye , Sarayavluları, Büyük Cami
ve yeşil külahlı Sanayi Camileri,
…………………………….……….….vefakârlığıma
Gözümde canlanıverir
………………............tek ortaokullu , üç ilkokullu
………….…….lisesi olmayan çocukluk günleri
Başımda eser durur Keşan yelleri
Yeniden yeşerir belleğimde ;
Kırmızı kiremitli, tek katlı Keşan Evleri
Haşim Aga’nın mis kokulu fırın ekmekleri
Hilmi Amca’nın pandispanyaları,
…………………………………………….kurabiyeleri
Ali Ağa'nın, Rasim Kahya’nın
Zincirli'nin ve Gagaburun Hasan'ın Hanı
Yaraman’ın yağ ve tahin fabrikaları
Bahar ve Gamsız Gazozları
Gölemen şekerleri ….. lokumları
Saatçıoğlu'nun geçmişe ve geleceğe
.........................................ışık tutan fotoğrafları
Babamın, beygirle yürüyen basma mağazası!
Hastane ardındaki badem ağaçları
…………………………………………...üzüm bağları
“Dondurma Kaymaak!”……“Taze bozaa!”
“Kestane kebaap"…..
"neler vaar neleeer!" ………haykırışları
Abacılar, çuhacılar, kavaflar, tabaklar,
hasırcılar, hancılar, otelciler, kunduracılar,
demirciler, dericiler,çömlekçiler, bakırcılar,
kalaycılar, arabacılar, marangozlar, nalbantlar,
hallaçlar,bezazlar, zahireciler, saraçlar,
eşek yüküyle odun satanlar….
Çıtır çıtır susam helvaları, pamuk helvaları
ve taze bir somun gibi dumanı tüten
…………………………….....sütlü mısır kokuları
Çekirdekçilerin ,
sinema afişleri önündeki camekan tıktıkları
Üç gong'un ardından başlayan
…………………………………….…Yeşilçam filmleri
Bazı filmlerde duyulan ıslık sesleri
Kadın matineleri, gece suareleri
Dallıklardaki meşe ve çam gölgeleri
Yeal Büsküvileri , horoz şekerleri
Damları sazla kaplı evleri olan köylerden
öküz arabalarıyla gelen köylüler
Köylülere can suyu olan eğitmenler
......................................sabahçı kahveleri
Ferhat Ağa Köprüsü
Tayyip Bey'in,Zati Bey'in ve Ali Ağa'nın
...........................................Un Değirmeni
Deve güreşlerindeki salya köpükleri
Futbol maçlarında gol nümayişleri
Çadırlarda geçirdiğim Saros Geceleri
Kısaca sen;
her şeyin ilkini tattığım yersin
Ana Kucağı’m/ Baba 0cağı’m
Beline üç kuşak dolamış dedem gibi
etrafı tepelerle , Korudağ 0rmanı'yla
ve Saros Körfezi'yle çevrili cennetimsin!
Unutamadığım geçmişim
Her gün çoğalan okullarımla gelen
……………………..umut dolu geleceğimsin
93 Harbi, Balkan Savaşı
Büyük Harb, işgal Günleri ,
Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyetin ilanı,
Mübadele günleri, geçim derdi,
Damları sazla, duvarları kerpiçle
Bahçeleri çitle örülü köy evleri
Köylerdeki imece birlikteliği,
Köy düğünleri, eğitim seferberliği
ve II.Dünya Savaşı yıllarına ait
……………………………….....…..öykülerimsin
Rumelli türküleri / …... memleketimsin!
Kayıt Tarihi : 19.11.2018 16:06:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
……………….***…………….. 19.Kasım.2018/ Keşan’ın Kurtuluşu’nun 96.Yılı şerefine Geçmişini bilmeyenlerin kılavuzları kargalarla baykuşlar olur..Böyle insanların ve toplumların burunları pislikten kurtulamaz, doğru yolu da bulamazlar..Keşan'ın Düş- man İşgali'nden kurtuluşunun 96.yılı onuruna ,bu neden- le yazdım
![Ali Koç Elegeçmez](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/11/19/memleketimsin-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!