Bin dokuz yüz atmış dört yılı mart ayı son gününde
Baharın ilk çağı ilk sürgününde
Doğmuşum Memleketim olan bu şehirde
Bitkilerin Sürgünleri sürdüğünde
Çok sıkıntılar çekmeme rağmen
Sevdiğim Şehrim
Bozkır dedikleri bu topraklarda
Çok şeyler yeşerecek eminim
Nasıl geçtiğini nasıl yaşadığını bilmeden
Gelmiştim yedi yaşıma
Hiç kalmadan on bir yaşında
İlk diplomayı aldım yanıma
Ortaokul liseyi anlatmaya gerek yok
Buralarda sağlam olsun diye çift dikiş çok
Sevdim lakin şehrim seni her zaman
Zamanları sende yitirdim seni sevmeyene inat
Varlık ile yokluk arasında
Gider gelir saat
Varlığı yokluk geçerken aslında
Yelin savurduğu değil de sanki ben yeldim
Kendini uzaklara savuran
Bu şehri ayazsa ayazında, sıcaksa sıcağında
Her zorluğu yada kolaylığında
Damarlarında
Bu garip vardı
Sevdim lakin seni çok zaman diyen
Vatanın gurbet olduğunu bilmeden
Vatan Memleket diye inleyen
Elinden geldiğince Çalışıp çabalayan
Bazen bocalayan
Gurbet illerde on dört yıl çalışan
Gurbeti de memleket bilen
Ankara, İzmir, Diyarbakır, Çorum derken
Askerlik Seferihisar, Adıyaman
Bu vatanın her karış toprağı
Birbirimize zorlaştırmasak hayatı
Çok güzeldir inan
Bu Allaha kul
artık ne dese
Yıl iki bin on beş
İnsana yakışan
İyi ise
Dönmektir özüne
06.01.2015/ PAZARTESİ
Caksu MemuratörKayıt Tarihi : 12.1.2015 13:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!