Dün gece
senin niyetine düşe yattım...
kime desem inanmaz Billahi,
ey;
eyvan gönüllü,
çardak boylu,
ayın ondördü gibi diyar!
Seni hatırladığımda,
Gözümden iki damla yaş düşer,
yetmez,
yürek yangınımı söndürmeye
Halil-ü Rahman...
Sen,
Yusuf için,Züleyha,
Kerem için,Aslı,
Leyla için,Mecnun gibiydin bana...
Acep,bundan mıdır?
hala sana kavuşamamam!
Hasretin,
her bayram sabahı,iki damlayamayan yaştır gözümde...
Herkes'im yanımda,
söyle bana bu hasretim niye,
yıllardır
dengini açmadım,
içimdeki ağırlıkların...
her akşam üstü ağıt çöker yüreğime...
Dar ve taş sokaklarının,serin gölgesini özledim.
ha bugün,ha yarın dönerim diye bekledim...
bir atlı geçmiyor bu kentin sokaklarından,
ne yükünü koyup dinleneceğin bir binektaşı,
ne yüreğimin acı hoyratını dinleyen var...
ne nar bahçelerin,
ne Karaköprü,
ne, güz sabahlarının,
serin gün doğumlarında başında ısındığımız,
şire kazanları,
ne candan,daha can!
kokusu yedi mahalleyi alan,
yufka ekmek gibi,
sıcak dostluklar!
ey suskun ve asil şehir!
sende yoktur olmaz alçaklıklar...
Kayıt Tarihi : 2.11.2007 22:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)