Memleket Hasreti Şiiri - Yorumlar

Kovanında balı gravyeri kaşarı
Yaylasında malı ovasında kuşları
Kovasında yağı meşhur çakmak taşları
Hasretim vatana izledim memleketi

İnsanlık timsali haya edep arımız
Göçler de gideli geri kaldı yarımız
Yad-elde gurbette buda bizim zarımız
Hasretim vatana nazladım memleketi


Ne kadar dogal bir şekilde insanın kendi melmeketi köyü köyünün insanların dogalıgı saflı beraklıgı bağbahçeye bağa giderken elinde dürüm dürümünü bal gibi tatlı üzümle yersin bir bidon buz gibi berak tatlı suyu ne farklı birşey bilirmisiniz.Gürbete ki Kardeşlerime Sabır Azim diliyorum .Saygılarımla Allaha emant olun.

Hasretim vatana nazladım memleketi

memleket hasreti hiç bişeye benzemez.. yüreğinize sağlık

Memleket hasreti şiir diliyle ne de güzel anlatılmış, beğeniyle okudum..

Candan tebrikler

Hasret ceken yürege selam muhtesem olsmu hep yanariz memleket hasretiyle teprik ederim

İnsanlık timsali haya edep arımız
Göçler de gideli geri kaldı yarımız
Yad-elde gurbette buda bizim zarımız
Hasretim vatana nazladım memleketi

tebriklerr

insanın her zaman kendi memleketi insana tatlı geliyor nedense,hani bir söz var kuşu altın kafase koymuşlar vatanım demiş,demek insanın doğup büyüdüğü yer her zaman unutulmuyor,memleketim güzel olmuş,teberikler üstad,,

Temiz hava çeker soğuk sudan içerdim
Sabah dağa çıkar orak tırpan biçerdim
Çiçeklere bakar dere tepe geçerdim
Hasretim vatana gözledim memleketi

Üstad bu kıtayı bile memleketinin değerini anlar.
Çünkü tırpan orak biçmeyen bu memleketi ucuza satar alın terini bilmeyen ter dökmeye susamayan
hayatta anlamadığı gibi memleketide anlamaz.
İnan çok çok güzel olmuş sizi candan kutlarım
saygılarımla tam puan

bülbül misali altın kafeslerde olsakta,illede memleketimiz diyoruz özlemle.
kaleminiz daim olsun

Tebrikler şairim. Benzer konulu bir şiirimle size destek olmaya çalıştım.:)


-0-
Zalim Gurbet

Dikildi karşıma, bir zalim gurbet,
Sordu otağımı, sersefil etti.
Bin yıllık yurdumu, etti virane,
Vurdu konağımı, sersefil etti

Köyde akarsuyum, deli akardı,
Sabahın seheri, bülbül öterdi,
Taze nane ile gülü kokardı,
Derdi şu bağımı sersefil etti

Koyun kuzusuna, otlak arardı
Dağları taşları, kekik sarardı
Anam sac üstünde, dürüm yapardı
Kor’du, ocağımı, sersefil etti

Dün gittim köyüme, gördüm dereyi
Ağlamadan nasıl deyim nereyi?
Biçmeye gittiğim, yeşil merayı,
Sardı orağımı, sersefil etti.

Çıkınca sokağa, sesler var idi.
Düğünde dernekte, ordu yürürdü.
İnsanlar damlarda, karlar kürürdü.
Kırdı küreğimi, sersefil etti

Pınarlar, dağların, gözleriydiler.
Bülbülü, bağların, sözleriydiler.
Harmanı, köylerin, düzleriydiler.
Sürdü evleğimi, sersefil etti.

Yıldırım, sus artık, sıkma canını.
Görsen Anayurdun dört bir yanını…
Hala çağırmakta kalanlarını,
Burdu ayağımı, sersefil etti.

(2009 Konya)

Tayyar Yıldırım

Bende bir gezgin olarak zaman zaman memleketimden ayrı kalırım. Hem işim gereği araştırma hemde gezmeyi sevdiğimden. İşte o zamanlarda şiirinizdeki duyguları derinden hissederim. Tebrik ettim dost.