Memleket, memleket diyordu biri
Sesinde hasretin gölgesi
Besbelli memleketini özlüyordu memleketinde
Sesinde kaybolmuşluğun sesi
Memleket diyordu biri
Cehaletinden midir?
İş demezsin aş demezsin
Nedir bu diline dolanmışlığı
Memleket meselesinin
Bir kuru daldır tutunduğun umut
Kırıldı kırılacak
Ağlamak çare olsaydı şayet
Gözyaşı geçebilseydi kan yerine
Anaların ağladığı yeterdi
Sen ne diye dert edinmişsin
Nice çınarlar çürütmüş derdi.
Memleket diyordu yine adam
Memleket
Dirsek çürütmüşlerin ağzında
Heybesinde kiminin
Kimi memleketin sırtında
Oysa memleket aş ve işten öte
Omzunda yaşamalıydı hepimizin
Memleket diyordu memleket adam
Ne topraktır ne hudut
Ne de sevdalanmaktır dağa taşa
Memleket sevdası
Ne dökmektir halkı paldır küldür meydanlara
Ne hınca hınç zindanlara doldurmak
Nutuk atmakla da kurtulmaz
Kurşun sıkmakla da memleket
Ne huduttur ne toprak
Bırakın bir cesede sığdırmayı
Göğsünde yaşamalı ruhu güruhların
Bunca baş bunca lisan
Memleket ya bütün renklerle bezenmeli
Ya bütün renklerden üryan
Memleket diyordu titreyen sesiyle adam
Memleket olmaktan çıktı
Bir mezarın başında
Aş demez iş demez can demez
Kurşundan ağır yarasıyla
Memleket telaşında.
Ne ilki bu memleket meselesinin
Ne de son başında durduğun
Biz mırıldandıkça barışı mağlup bir dille
Mezar taşları yeşerecek umutlardan
Barış için yapılmıyorsa hiçbir savaş
Ve savaş marşları daha gür söyleniyorsa
Barış türkülerimizden...
15.03.2012- Çanakkale
Genç Kalemler Antolojisi-3
Kayıt Tarihi : 2.2.2019 17:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!