Memedin Ağıdı Şiiri - Mahmut Nazik

Mahmut Nazik
3956

ŞİİR


55

TAKİPÇİ

Memedin Ağıdı

ASKERDE ŞEHİT DÜŞEN KÖYLÜÖM AKRABAM İBRAHİM ATMUT VE MEMETÇİKLER'İN AĞIDI ANASININ AĞLADIĞIDIR

Sıra sıra gelir şehitler
Bir çare bulmaz zahitler
Adam deyip seçtiklerim
Bu mu verdiğiniz vaatler

Giderken davul döğerdi
Ana oğulu överdi
Dostları şöyle dursun Düşmanını severdi

Memedimin bağrı yanık
Son nefeste yârin anık
Kara haber tez ulaşır
Kâğıdının ucu yanık

Peş peşe gelir şehitler
Analar yakar ağıtlar
Yüreğim yanıyor aney
Hiç kar etmiyor öğütler

Haber gelir çıfıt ile
Karşılanır ağıt ile
Anasına haber gelmiş
Ucu yanık kâğıt ile

Dağlar dağlara dayanır
Düş görüp anam uyanır
Akşam haber almış idi
Sabah oğulsuz uyanır

Dediler geldi oğlunuz
Melekle doldu avlunuz
Sevdalısı ağıt yakar
Der böyle miydi gavlimiz

Ana gibi kimse yanmaz
Böylesine can dayanmaz
Uykusuna kıyamazdı
Uyan oğul der uyanmaz
Ağıda gelin ağıda
Anası hayrın dağıda
Dağlara sığmayan yiğit
Nasıl sığar bir kâğıda

Esti de sam yeli esti
Tetiğe cin eli değdi
Böyle yazgı olur mu
Bize kimin dili değdi

Haber geldi anasına
Dokunamam yarasına
Yüz bin destan yazsam azdır
Kaşlarının karasına

Kan içinde kan içinde
Her yanları kan içinde
Memed gibisi var mola
Köyde onca can içinde

Kurşun oğlun yok mu senin
İşçilerin tok mu senin
Kan içerek doyulur mu
Din imanın yok mu senin

Yanası dağlar yanası
Nasıl dayansın anası
Böyle gelin görülmüş mü
Kanla yakılan kınası

Hani perçemleri hani
Parça parça yarı yanı
Düşmanları doyurdu mu
Memedimin akan kanı

Yavuklusu dama çıkar
Çıkıp da dağlara bakar
Ellere soğan acısı
Ateş düştüğ(ü) yeri yakar

Memmedin gözleri üzüm
Adına türküler düzün
Karanfil sandım yarasın
Hiç çiçek açar mı güzün
Düşman ataşı harlamış
Kurşun döşünde parlamış
Kardeşleri can derdinde
En az bir saat hırlamış

Alkanları yere akmış
Ölürken güneşe bakmış
Komutanın zamanı yok
Kâğıdının ucun(u) yakmış

Kem gözlerden sakınırken
Dokunmaya çekinirken
Nasıl yatar taş yastıkta
Yün döşeğe yakınırken

Dala baykuş konmuş şimdi
Umutlarım sönmüş şimdi
Gözleri ışıl ışıldı
Bakışları donmuş şimdi

Kuşun gelip onu buldu
Can havliyle otlar yoldu
Anasının bir kıymetlisi
Elleri koynunda kaldı

Ana kalkmaya erinir
Bu ne iş diye yerinir
Dağda taşta duvarlarda
Gözüne oğlu görünür

Dağlar dağlara dayanır Gün doğar herkes uyanır
Bana derler sabret bacım
Buna yürek mi dayanır

Sebep olan sebep olan
Benim yürek kebap olan
Kapıcıkları kapansın
Bu acıya sebep olan

Ana çıkamıyom gardan
Medet yok gardaştan yardan
Tam meyveye duracakken
Sam yeli vurdu bahardan

Yağmur yağar sicim sicim
Gördüğümle azar acım
Ölenin öldüğü kaldı
Ölen senin benim necim

Efene gülüm efene
Gelin konmaz ki kefene
Yere göğe sığmaz idin
Nasılda sığmış kefene

Uyar mı bize uyar mı
Kan il karın doyar mı
Geride kaç yetim kaldı
Yoksul yoksula kıyar mı

Sesler gelir bağlardan Kurtulamam ağlardan Düğününü edecekken
Ölüsü geldi dağlardan

Saklamaz dağın meşesi
Dalına hazan düşesi
Bir Memet vurulma ilen
Biter mi köyün neşesi

Baldan tatlı baldan tatlı
Benim yavrum baldan tatlı
Seninki benimki yok ki
Herkesin oğlu kıymatlı

Kurşun oğlun yok mu senin
Patronların tok mu senin
Kan içerek doyulmaz ki
Din imanın yok mu senin

Anadolu hırçın gelin
Seni derdin bitmez mi hiç
Nedendir hiç durulmadın
Belan öte gitmez mi hiç

Mahmut Nazik
Bu destana (yuğa) Tunceli'de şehit olan İbrahim Armut'un baba evindeki odasındaki hatıraları ilham vermiştir

Mahmut Nazik
Kayıt Tarihi : 4.5.2025 19:14:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!