seni yorgunluguna sevmışım..
dağıldığın sabaha
kan yorgunu gozlerıne..
daha bir yakınsın şimdi
daha bir yakınık gözlerin....
turna çığlıkları
kulaklarımda
bölünüp giden yollar..
yarı aralı perdeler
sürükleniyor ayaklarım
Kan oturmuş parmaklarına gecenin Hafız
...
Sabır kovası Gayyada hafız
...
Kalk gidelim buralardan gelmeyecek bu sabah desem! ! !
Yar kırılır .
ekmeğimize göz diken sırtlanlar; Tanrı'nın huzuruna durunca sizlerin/bizlerin hakkını nasıl ödeyecek...
Tanrı azabını onlardan esirgemesin... '
' anadoluya emanet ermeni kızlarına ithaf olunur,
beynim uyuşur aranmaktan
kaldırımları tükenmeyen yolları
gölgemi saklarım karanlığa
ayaklarımı bulamam
bir umut habbesi gözlerin
' kırlangıcıma'
tohum olsam cana dursam
ilk baharda çiçek bulsam
sen dibimde çeşme olsan
aksan şirince şirince
Ağlamak
başucunda zamanın..
kenarından tutup ağlamak…
Zincirler kurup gözyaşlarından,
umudu,
Sabah sen gibi mahmur
Sabah sen kokuyor. tertemiz..
Sabâ makamında bu koku..
Yokluk soyunuyor bir Kêf boyunca
Arşa ruh akıyor. Saye diriliyor..
Çevrimin içindeyim.
kimi nereye çevirir, nerden geriye ya da ne taraftan ileriye
bilmem...
bakmamda çevrildiğim ya da çevrilemediğim tarafa
başımın ağırlığından mı, ışığa bakamadığımdan mı, tembelliğimden mi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!