Bir ülküm vardı: Kızılelma, turan ülkesi
Sevdalandım ona sonsuza dek, terketmemecesine...
O sevgilimdi, o uzak ülkümdü, o bir idealdi
Ama ne çare kandırdılar, igfal ettiler saflığımı
Bir genç kızı aldatır gibi o uğurda gençliğimi çaldılar
kirli, pis, kokuşmuş ve doymayan arzuları, hırsları uğruna
kimler mi? İnandıklarım, sevdiklerim, hayranlık duyduklarım
hatta en çok olmaz canım dediklerim de vardı
Ben gözü yeni açılmış bir bağ gibi üzüm yetiştirecektim
Tüm insanlık yesin, mutlu olsun, savaşların yerini barış alsın diye
Ama barışa giden yola savaşla çıkardılar bizi
sonradan anladım ki barışa değil, savaşa çıkarmışlardı
kendileri küflü zevkhanelerinde purolarını tüttürürken
Ben, sen, o biz, hepimiz onların bitmeyen arzularına hizmet
onların şaşalı hayatlarına zimmet için
beyinleri yıkanmış
kurulmuş, onları efendiliğe götüren köleler olmuştuk
Böyle istememiştik Memed
böyle değildi hayallerimiz
Biz sevi uğruna, insanlık uğruna, insana hizmet için
Çıkmıştık yola taa Urumdan Maçine...
Bir hazardan bir hazara uzanacaktık sevgi ile
Ama Edirneden Karsa kadar kan döktük,
kan döktürdüler
Hem de şehadet gibi kutsal bir kelimeyi pelesenk ederek
şehit kanlarını alnımıza kınalı kuzu misali sürerek
meydana sürdüler
ölen bizdik, mehmetti, ahmetti
Yemende, Çanakkale de, SARIKAMIŞ da hep bizdik Memed
Bizim kaderimiz değildi memed
Biz Yunus'un sevisi, Hacıbektaş velisi idik
Biz kalu belada beli demiştik ya seninle
Kardeştik ya taman
ama kardeşi kardeşe
kırdırdılar memed, kırdırdılar...
Yeter artık açtık gözümüzü
Aydınlıkta aydınlattık yüzümüzü
sonra, sonra sevdik, sevdik
Birbirimizi,
bizi sevmeyenlerimizi
Hepimizi
Hepimizi sevdik Memed
Ama hedefimiz hep kızılelma
Yine de koşuyoruz seviye, yolumuz Ahmet Yesevi'ye...
1 ekim 2010 Kayseri
Sabit İnce
Sabit İnceKayıt Tarihi : 1.10.2010 21:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!