Başını sokacak yerin yokken
Kafanda utanma özgürlüğü niye!
Bunlar inananların değil
İnandırılanların sesi Memed
Tanrı bile; ”Ruhumdan üfürdüm
Yeryüzündeki halefimi
En iyi beğenişle yarattım” demiş
Yaratılışından mı şekin?
Ne kusuru, ne alçalmayı sardın da
Utanır oldun Memed!
İstihdam erk işi değil derken
Sadaka vermek erk işi!
Bunlar toplum olmanın değil
Aşağılanmanın, sömürtülmenin
Mideden bağlamanın sesi Memed
Ben bilir ve inanırım
Varlığa acırım Memed!
Sorunsuz, kendiliğinden acıma
Acıyacaksın diye dayatılmayan
Vatan: börtü, böcek; yol, yaş
Telefon, köprü; elektrik, taş
Enerji, kucak demektir, samed
Vatanın satılıyor Memed
Sen ölürken bilmem ne dağlarında
Haraç mezat, özelleştirme diye
Bir zamanların dirlik zeamet satışları bu
Unutma, mülk yönetir Memed
Sana güç yetiremeyenler
Özelleşenle hukukunu yapacaklar
Hakların, özgürlüğün, yasan
Böylece olacak ve bu olmalı tasan...
Hiç sesi çıkmayanlar yurttaş hakkına
Polarma örülüyordu kader ağlarında
Organize olunmuşta
insan hakkı diye
Hangi üretimi, ilişkilersin
Halk içindeki öznelliğimiz, değil de
Üretim ve paylaşım alanına
Kafanın örtüsü diye, özgürlük niye!
Toplum, yurttaşlıkla daim
Yücelim ve yüceltim
Safranın atımı ile kaim
Putunu kıramayan
Putunu tutacaktır
Sonra da özgürlük diye
Aklını yutacaktır Memed
Bir Şubat 2008 tarihli gazeteler yazıyordu
Ruhsatsız facia...
Gerçi Tuzla gibi
Ruhsatlıdan bir farkı yoktu!
Taksit taksit, taksiratla...
Altı yıl önce, altı kişi öldü.
Maytap patladı Ümraniye’de
Dahlimiz yok dedi sorumlular!
Şimdi Maytap patladı yirmi iki kişi öldü
Davut Paşa’da...
Kader diyorlar! ! !
Fırat'ta kuzu yitse
Uykularımı kaçırır diyerekten de
Alay edercesine tüy dikiyorlar Memed
Tıpkı hızlandırılmış (tren) bilmezliği gibi
Takdir-i ilahi diyorlar çıkan iniltilere
Sadakalık akıl dağıtırız diye herhalde!
Yurttaş bilinci ve yönetme sorumluluğu
Yok bunlarda Memed, yok…
Sınır tanımaz bilim ve bilgi
Üleştikçe çoğalır, gönençtir ilgi
İnaklar da öyle, sınır tanımaz
Bilmezlik hastalığı
Barış, adalet, insan hakkı
Bilincimize silgi
İnakçılıkları da, sadakalık bunların
Bilmem ne kültürü, genele mal olmayan
Paylaşıldıkça daralıp, erinci olmayan
Bir şey; hem her taşın altında
Ve hem sayılıyorsa derman
Boştur, hiledir, zevaldir anla
Budur ferman
Vatan senden değil
Soluğu yurt dışında alan
İşbirlikçilerden kalan
Dinle, tarikatlarla talan;
Obüslü halden soruluyor Memed!
Seni anlamıyorlar Memed
Sen varsan vatanın
Diyanetin var.
Vatan, emeğindir, çabandır
Emeğinle katıp, nemalandığındır
Halden istikbale sürdürdüğün
Vatan ve din; senin için iken
Senin üretiminken...
Nazım'ın deyişi ile Memed
-Vatan kimileri için çiftlikleriydi
kasaların ve çek defterlerinin içindekilerdi vatan,
vatan, şose boylarında gebermekti açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaktı”
Oysa seni yatkınlayıp, vatan ve din için kılıyorlar
Hinlikle, ayırarak birini birinden, harmandalar
Sen gelecek için vatanda eylemde iken
Şerbet olmuşlardı hale
Özgürce kafayı örtmek için dermandalar!
Neden Mehmet, neden!
-Benden sonrakiler ölmesin diye
Sen öldükçe şerefle
Halkın daha bir mutsuz ve çıkmazda?
Neden Mehmet neden!
Avrupa kapılarında çalışılır
Çıplak olmadıktan mada
Örtünme özgürlüğü aranır!
Ve neden Memed neden
Bir buçukluk ve ondörtlüklerin
Tecavüzüne, sanki alışılır
Gıkı çıkılmaz da, yılışılır!
Neden Mehmet neden!
Boşa mı oruç tutuyorduk
-Hat kıvrımları
Aklımı ve abdestimi, bozar
Bir tel saçı günaha sürükler
Denip de
Örttürülürken benir /kutsanmak
Akıl tutulmasıyla
Eksen kayar da, yörünge çarpılır
Nasıl, özgürlüğü var denir?
Geçer Memed geçer
Bunlar da geçer
Zümrüd-ü Anka'ya binmiş de
Kafıküf dağını geçermiş gibi
Yel gibi, sel gibi geçer
Ardında dingin güneşli havanın doğduğu
Zeminin seçemediğini zaman seçer
Kalımlı ve salt yok
Bir vücut buluş
Bir kartopu oluş mekanik
Kendini kusar, parçalanır
Tekrardan küçülerek büyür
Bu tarihin olmayan
Hataların tekrarıdır.
Tuzak
dirençsizlikle var
dışta ve dahilî
Kör talihim
fersude, yandaşlık
Ve zır zır cahili
11.02.2008
Benir: Kişinin kendi noksan ve kusurunu (aciziyetini) , karşı tarafa kutsatarak yaptırması. Kutsamak, dua etmek; rahmet okumak; kutsanmak
Zemin: Zemin burada toplumsal üretiştir.ilişkileniş düzeyinin zorunluluğunu ifade etmeyen cehalettir. Biçimsel yasalık içinde kalarak, oyun tezgahları ile halka göstertileni seçtirmenin, anlam kaymasına uğramıştır.
(01.02.2008 ruhsatsız facia) gazeteler
Bayram KayaKayıt Tarihi : 24.10.2009 12:56:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Kaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/10/24/memed-2.jpg)
Gel gör ki, tek parti dönemi, bütün dayatmaların ve yasakların gölgesinde düşünenlere en büyük zulümleri yapmışlardır.
Böylece memedler, dayatmalar ve baskılar altında neyi düşünecek haldedirler ki?
Sıkıyorsa farklı düşünsün.. CHP nin tek parti döneminde İstiklal mahkemeleri, sonra sıkı yönetim mahkemeleri, 12 eylül sonrası devlet güvenlik mahkemeleri, ne memede, ne de başkasına düşünme imkanı mı verdi ki?
Bu ülke istiklal mahkemelerinin gölgesinde dayatılmayı, robotlar gibi yetişmeyi öğrendi.
Çalışmanız harikaydı. Bütün bir cumhuriyet dönemi gözlerimin önüne geldi.
Bugün Nazım'ı yargılayan, vatan haini ilan edenler, ne yazık ki, Nazım'ın şiirlerini okuyarak kandırışlarına devam ediyorlar.
TÜM YORUMLAR (2)