her gece yatağa uzandığımda
canlanır gözümde gençlik yıllarım;
güneşle beraber uyandığımda
kalemimle dertleşmeye dalarım
parmaklarım okşadıkca kalemi;
Dut yemiş bülbül gibi,
Böyle suzmazdım ama,
Şu kalp bana zul gibi,
Er yapıştı yakama.
Şehir çimento beton,
Anlatayım günlerimi sorarsan,
Kurulurum klavyemin başına.
Doktor kızar pilli kalbi yorarsam,
"Sakın çıkma" diyor rutin dışına
Bu sebepten günü birlik yaşarım,
Nasıl mı atlattım bu son haftayı,
Birden başım döndü,gözüm karardı.
Hastaneyle geçti Ağustos ayı,
Kafamda ne geçim, ne seçim vardı.
Keçi can derdinde,kasap ise et,
Ahrete bıraksak yargılanmayı,
Rabbım-in işine pek karışmasak.
Sırata bıraksak korda yanmayı,
Ne haşlansak ne kimseyi haşlasak.
Kul hakkıyla gelme diyor yaradan,
İster bir sitem say, ister ders çıkar,
Eğer müsterihsen bana aldırma
Hesap bazen tutar, bazen ters çıkar.
Eğer müsterihsen bana aldırma
Açılmazsa küsme sen şemsiyene,
Bu satırlar sağlasın sizlere ulaşmayı,
Hem de çok istiyorum sizlerle dolaşmayı.
'Biz kimiz, dedemiz kim' deyip merak edersen,
Yazdığım bu mektubu size kaynak göstersem,
Merhaba beni tanıdın mı hemşerim,
Tanımadınsa işte sana ip ucu,
Ben, bazen dost, bazense şerim,
Benden izinsiz olamazsın taburcu.
Aldı Hasta:
Söylemiş ozanlar gaflet hakkında,
İyinin hakkını vermemek gaflet.
O sırattan geçeceğiz yakında,
Ölümü unutup bilmemek gaflet.
Gaflet uykusundan uyanmak gerek,
Bana da saraydı kerpiç evimiz,
vız gelirdi tipi,boran fırtına,
Gaz lambasıyla ev ödevimiz,
Alışmıştım köyün her bir şartına.
sinsin odamıza tezek dumanı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!