Meltem Esintisi 220 Peygamberim Diyorki

Peygamberim Diyor ki!
Sana vermeyene ver.
Sana zulmedene iyilik et.
Sana gelmeyene git.
Seni cezalandıranı af et.

Boş kaldığında hilkati kâinat ile hikmeti mahlûkatı düşün.

Konuştuğunda ilim, hikmet ve hayatın hakikatine ait şeyler konuş.

Komşun aç iken tok geceleme.
Hak yeme, yalan konuşma, insanlar ve tüm mahlukat ile iyi geçin.

Bir hata yaptığında pişman ol.
Arkasından hemen telafi edici bir iyilik yap.

Birisine bir zarar verdi isen,
Farkına vardığın da hemen o nu o zarardan kurtar veya gönlünü alacak, seni helal etmesini sağlayacak bir iyilik ile mukabele et.

Bir delikte iki defa ısırılma.
Aynı hatayı iki kere yapma.

Kimseye teslim olacak kadar güvenme.
Kimseyi ölümüne hasım görüp düşman ilan etme.
Biri ile bir gün düşman, diğeri ile bir gün dost olabilirsin.

Hayat yaşadığın gün ve olaylar ile sınırlı değildir.
Kendini günün dar sınırları ve şartları arasına hapsetme.

Bir günün bir gününe benzemesin.
Dünya ve dünyalık adına her gün bir adım ileri;

Ahiret yani his ve duygularını tanıma ve doğru kullanmada, sebebi hilkatini idrak edip, gereğince yaşamada, bir basamak yüksel.

Yerinde saymak kar değildir.

Yoksa ömrünü boş yere tüketip, boşuna yaşayıp zarar edersin.

ÖMÜR SERMAYESİ, FANİ ŞEYLERLE SADECE DÜNYA İLE SINIRLI İŞLERDE TÜKETİLECEK KADAR UCUZ VE DEĞERSİZ DEĞİLDİR.

İster dünyalık, ister ahretlik her şeyini, onunla kazandığın ömrünün SONUNDA NE KAZANACAĞINI İYİ DÜŞÜN!

Haktan ayrılma, haksızdan yana olma.
Zulme rıza gösterme zalimden yana olma.

Veren el ol.
Cimrilikten uzaklaşıp cömert ol ki!
Cimri Allah’tan uzak, cennetten uzaktır.
Cömert Allah’a ve cennete yakındır.

Fertler arasındaki bütün kavgalar;
Devletler arasındaki bütün savaşlar!
İnsanın doymak bilmeyen GASP nitelikli kendisine ait olmayan şeyi sahiplenmesinden kaynaklanır.

Adalet mülkün temelidir diyen Hz. Ömer ra. bütün insanlığın dikkatini bu hakikate çekmek istemiştir.

İnsan odur ki nesli için yaşar.

Hayvan odur ki ÖMRÜNÜ NEFSİ İÇİN OTLAĞINDA SADECE ÜREMEK VE BESLENMEK İÇİN TÜKETİR.

Onun için tüm yaratıklar gerçek manada İKİ SINIFTIR.

Birisi YAŞAMIN DEVAMI İÇİN YARATILANLAR.
İkincisi YARATILMIŞ OLDUĞU GAYEYE ULAŞMAK İÇİN YAŞATILIP YARIŞTIRILANLAR.

Nesiller kendileri için yaşamış gerçek manada insan olanları ASLA UNUTMAZLAR.

Bugün minnet duyup saygı ile andığımız müstesna şahsiyetler, kendileri için yaşamış olsalardı, hatırlayıp ananları, tanıyanları kalmamış olacaktı.

Bekaya inanıp beka yolunda fani hayatlarını feda edenler, insanlığın hafızasında bile bekaya mazhar olmuşlardır.

İnsan ruhundaki aşk-ı bekayı gerçek manada his edenler.

“FANİYİM FANİ OLANI İSTEMEM...
ACİZİM ACİZ OLANI İSTEMEM....
RUHUMU RAHMANA TESLİM EYLEDİM GAYR İSTEMEM...

İSTERİM FAKAT BİR YARİ BAKİ İSTERİM...
ZERREYİM FAKAT BİR ŞEMSİ SERMED İSTERİM...

HİÇ ENDER HİÇİM FAKAT BU MEVCUDATI UMUMEN İSTERİM R. Nur” deyip.

Hayatın hakikatinden haberdar olup, MADEM BİR DEFA DOĞDUM VE BİR DEFA ÖLECEĞİM, O ZAMAN HAYATIMI NEDEN ALLAH İÇİN VE ALLAH YOLUNDA SARF EDİP EBEDİLEŞTİRMEYEYİM deyip, Allah’ın emaneten verdiği canı ve malı, Allah yolunda kullanma bahtiyarlığına ermişlerdir.

“Ey dünya yolcusu!
Hayatın ağır yüklerini omzuna alma.
O yük ağırdır, kaldıramazsın.

İdaresi pahalıdır, masrafını karşılayamazsın.
Bir gözün, bir kalbin, bir aklın ücretini ödemeyi düşünsen, kainatı versen ödeyemezsin.” R. Nur

Bunlar sorumluluğu olan değerli emanetlerdir.
Buluntu veya çalıntı değildir.

Bir nefeslik havayı bedava kullanışına aldanıp kıymetsiz zannetme.

Onun ne teminine sermayen,
ne de kullanımına, ilim, iraden ve iktidarın kâfi gelmez.

Bunların en basitine sahip olmak ve istifade edebilmek, gerçek manada kâinata sahip ve malik olmadan olmaz.

Transatlantik bir gemiye bindiği halde kendi kuvvetine güvenip yükünü sırtında taşıyan akılsız adama benzeme.

Hücrelerini yaratıp yaşatan, seni de bir spermden yaratıp yaşatandır.

Damarlarında kanı gezdiren, ağzında dilini döndüren, beyninde düşünceni şekillendiren, hafızanda tarihçe-i, hayatını ve hayat mektebinde görmüş olduğun fiili ve şifahi ders ve bilgileri kaydeden, ihtiyaç anında da sana hatırlatan ve kullandırandır.

“Ey insan!
Sen ala küllihal Ö L E C E K S İ N! ! ! ...
Ahirette seni kurtaracak (hayat ve hayatı yaşamada kullandığın emanetlerin hakkını vermezsen.) BİR AMELİN BİR SERMEYEN OLMAZSA.

ŞU FANİ DÜNYADA BIRAKIP GİDECEĞİN MAL, MAKAM, ŞAN VE ŞÖHRETE GÜVENME.” R. Nur.

ONLAR TARİHTEKİ TALİPLİLERİNE, KARASEVDALILARINA, DÜNYADA ELEM AHİRETTE AĞIR BİR SORUMLULUKTAN BAŞKA BİR ŞEY KAZANDIRMADI.

SANA NE KAZANDIRACAĞINI UMUYOR VE NE BEKLİYORSUN?