Meltem Esintisi 216 GENÇLİK ÇAĞI

Değerli kardeşlerim.
İbadetin en güzel ve en verimli çağı gençlik çağıdır.

Her iş, her meslek,
gençlik çağında öğrenildiği gibi!
Ruh, kalp ve nefis Allah’a muhabbete ve itaate,
beden de ibadetle, ahlak, adalete ve riyazata alıştırılmalıdır.

Sakın gencim,
yaşım ilerlediğinde vazifelerimi yaparım demeyiniz.

Sadece yaşlıların değil,
her gün, her yaşta insanların öldüğüne,
hatta doğum anında bile ölenlere şahit olmuyormuyuz?

Sana yaşlanacağına dair bir söz mü verildi?

Sonra gençliğin kuvvetli çağında yerine getirmediğin vazifelerinin,
yaşlılığın zayıf, sabırsız, hastalıklı zamanında yapabileceğinemi inanıyorsun?

Bu geçersiz mazeret ile kendini mi yoksa,
haşa Allah’ımı kandırabileceğini zan ediyorsun.

Halbuki bu tutarsız mazeret ile
seni aldatanın melun şeytan olduğunuda biliyorsun.

His ve duygularına dikkat et.
Kendini bile kandırıp ikna etmiş değilsin.

Vicdanından gelen sesi,
eğlenceler ile susturmak,
vazifenin önemini anlatmak isteyen aklını ise
fısk ve sefahat ile unutturmak mücadelesi veriyorsun.

Beyhude kendini yorma!
Sonun yakındır.
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir.

Oyun hiç farkına varmadan biter.
Emre itaatsizlik ile önemli vazifeleri terk etmiş olmanın,
ağır mesuliyeti içinde kendini yaratanın huzurunda vermiş olduğu nimet ve imkanın hesabını sorulduğu YÜCE DİVANDA BULURSUN.

Çok pişman olursun.

Heyhat! ..
O günün pişmanlığı ne kötüdür.

Ne kalacak ki geri, bir avuç kara toprak.
Dünyayı baki sanıp, yanılarak sarılsak,
Mahşerin dehşetiyle, irkilerek ayılsak.

Mevsim her zaman hazan, yok kimseye güvence,
Azrail can alırken, bakmaz yaşlıya gence.