Meltem Esintisi 206 MİSALİ MUSAĞĞAR

Nasıl ki insan şu âlem-i kebirin bir misal-i musağğarıdır.
Fâtiha-i Şerife şu Kur'ân-ı Azîmüşşânın bir timsal-i münevveridir.

Namaz dahi, bütün ibâdâtın envaını şamil bir fihriste-i nuraniyedir ve bütün esnâf-ı mahlûkatın elvân-ı ibadetlerine işaret eden bir harita-i kudsiyedir.

Risale-i Nur Külliyatı
Dokuzuncu Söz.
Üs.Be.Said NURSİ

Bu veciz ifadeler içinde,
Kainatın yaratılmasına gaye-i maksat olan her şeye değer kazandıran insan kainatın misal-i musağğarı benzetmesi ile sanki kainat küçülüp insan veya insan büyüyüp kainat olmuş gibi insanın mahiyeti hakikisine güzel bir teşbih yapılarak insanın önemi yine insanın dikkatine sunulmuştur.

Evet,
insanın maddi varlığına incelendiğinde,
kâinatı oluşturan tüm kimyasallar altın oranda kullanılmış olup;

Ruhi yapısına dikkat edildiğinde ise
tüm canlıların karakteristik özelliklerinin numunelerine rastlamak mümkündür.

Tabir caiz ise,
insan kainatı doğuran bir çekirdek olduğu gibi;
kainat ağacının da en değerli ve ebedi bir alemin vücuduna sebep olabilecek olan en olgun, en tatlı, en değerli meyvesidir.

Fatiha-i şerifeye baktığımızda,
Ümmül kuran namı ile Kur’anın annesi
ve fihristesi olduğundan bütün kuranı temsil edecek bir timsali münevverdir.

Namaz ise
bir Müslüman’ın mesul olduğu
oruç, hac, zekat, kelime-i şahadet namaz
içinde birleşmiş sanki hep beraber namaz olmuşlar.

Kıyamı, ruku-u, kavamesi, istirahat celsesi ve sücudu
hal ve şekilleri ile de canlı cansız tüm mahlukatın Yüce Yaratıcının huzur-i kibriyasındaki fıtri ibadetlerinin şekillerini sembolize ettiğinden; mahlukat sınıflarının ibadet şekillerini ihtiva eder.

İşte edasında tembellik ve tenperverlik ederek isteksiz davrandığımız namaz;

İnsan için bir vazife ve borç değil,
öneminin farkında olan bir mü-min için
kıymet, servet, saadet, lezzet, muhabbet vesilesi olan bir İLTİFATTAT-I SÜPHANİYE, BİR İHSANAT-I RABBANİYE, BİR İKRAMAT-I İLAHİYYEDİR.

Namazda mahlûkatın temsilcisi İnsan!
Kur-anın annesi ve fihristesi Fatiha!
Bütün ibadetlerin sandukçası namaz!

Âlemlerin Rabbi Allah’ın huzurunda
arz-ı endamla kemerbeste-i ubudiyette.
MİSALİ MUSAĞĞAR

Nasıl ki insan şu âlem-i kebirin bir misal-i musağğarıdır.
Fâtiha-i Şerife şu Kur'ân-ı Azîmüşşânın bir timsal-i münevveridir.

Namaz dahi, bütün ibâdâtın envaını şamil bir fihriste-i nuraniyedir ve bütün esnâf-ı mahlûkatın elvân-ı ibadetlerine işaret eden bir harita-i kudsiyedir.

Risale-i Nur Külliyatı
Dokuzuncu Söz.
Üs.Be.Said NURSİ

Bu veciz ifadeler içinde,
Kainatın yaratılmasına gaye-i maksat olan her şeye değer kazandıran insan kainatın misal-i musağğarı benzetmesi ile sanki kainat küçülüp insan veya insan büyüyüp kainat olmuş gibi insanın mahiyeti hakikisine güzel bir teşbih yapılarak insanın önemi yine insanın dikkatine sunulmuştur.

Evet,
insanın maddi varlığına incelendiğinde,
kâinatı oluşturan tüm kimyasallar altın oranda kullanılmış olup;

Ruhi yapısına dikkat edildiğinde ise
tüm canlıların karakteristik özelliklerinin numunelerine rastlamak mümkündür.

Tabir caiz ise,
insan kainatı doğuran bir çekirdek olduğu gibi;
kainat ağacının da en değerli ve ebedi bir alemin vücuduna sebep olabilecek olan en olgun, en tatlı, en değerli meyvesidir.

Fatiha-i şerifeye baktığımızda,
Ümmül kuran namı ile Kur’anın annesi
ve fihristesi olduğundan bütün kuranı temsil edecek bir timsali münevverdir.

Namaz ise
bir Müslüman’ın mesul olduğu
oruç, hac, zekat, kelime-i şahadet namaz
içinde birleşmiş sanki hep beraber namaz olmuşlar.

Kıyamı, ruku-u, kavamesi, istirahat celsesi ve sücudu
hal ve şekilleri ile de canlı cansız tüm mahlukatın Yüce Yaratıcının huzur-i kibriyasındaki fıtri ibadetlerinin şekillerini sembolize ettiğinden; mahlukat sınıflarının ibadet şekillerini ihtiva eder.

İşte edasında tembellik ve tenperverlik ederek isteksiz davrandığımız namaz;

İnsan için bir vazife ve borç değil,
öneminin farkında olan bir mü-min için
kıymet, servet, saadet, lezzet, muhabbet vesilesi olan bir İLTİFATTAT-I SÜPHANİYE, BİR İHSANAT-I RABBANİYE, BİR İKRAMAT-I İLAHİYYEDİR.

Namazda mahlûkatın temsilcisi İnsan!
Kur-anın annesi ve fihristesi Fatiha!
Bütün ibadetlerin sandukçası namaz!

Âlemlerin Rabbi Allah’ın huzurunda
arz-ı endamla kemerbeste-i ubudiyette.

Ne güzel bir kompozisyon değilmi?