Değerli Dostlar.
Bize Lazım olan,
Yüce Yaratanı sevmek,
Ondan başkasından korkmamaktır.
Bütün işlerimizde onun rızasını gözetmek,
Onun rızasını kazanmak ise, kalp ile olur,
dilin kuru kalabalığına getirip lafa boğmakla olmaz.
Yoksa!
Hesap gününde değerlendirmeye tabi tunlunca utanırız.
İnsanlar arasında söylediğimiz sözleri yalnız kaldığımızda düşünüyormuyuz?
Aynı his ve duyguları kendi benliğimiz ile baş başa kaldığımızda da taşıyormuyuz?
İşte bunları yapabiliyorsak ne mutlu bize!
Takdirine ihtiyaç his ettiklerimiz ile TEVHİD?
Yalnız kaldığımız da ise ŞİRK!
Bu hal nasıl tarif edilebilir?
Bu davranış ikiyüzlülük alametideğilmi?
Münafıklık olmasa da,
ona yaklaştıran bir amel,
götüren tehlikeli bir yoldur.
Acınacak haldeyiz.
Sözlerimiz, adalet ve ahlaktan yana.
Kalbimiz ise hırs ve haset bataklığında.
Dilimizden şükür düşmüyor.
Ama görünen o ki kalbimiz daima itiraz halinde.
Bu halimizden kurtulmak içi ancak;
“ya muhevvilel ehval havil halena ila ehseni hal”
Ey mahlukatı halden hale eviren çeviren Allah’ım.
Şu kötü halimi senin nezdinde makbul güzel bir hale tahvil ve tebdil eyle.
Diye dua, dua yalvarmamız gerekmezmi?
Kayıt Tarihi : 21.2.2011 15:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!