Saygı değer Arkadaşlar.
Hepimizin içinde sonsuz hayat,
Sınırsız nimet lezzet, saadet ve rahat arzusu var.
Fani dünyada, bela, musibet, hastalık,
yokluklar ile dolu şu iki nefesten ibaret olan kısacık ömürde
bunlar nasıl kazanılır?
Kazanılsa bile devamlılığı nasıl sağlanır?
Ruhumuzun bu doğal istekleri elde edilmeyecek ise;
İçimizdeki varlık sebebi neyin nesi?
Evet,
Allah vermeyi istemeseydi, istemeyi vermezdi.
Zaten olmayan şeyler ne his edilebilir, nede istenebilirler.
Bütün çaba, niyet, dilek ve taleplerimiz
ruhlarımızın yaratılmış olduğu Cennet standardının dünyadaki arayışından ibaret değilmi?
Ama maalesef.
O aradıklarımız dünyada yok.
Dünya hayatı vadedilmiş olan gerçek nimetlerin numunelerin sergilendiği bir teşhir salonu ve asılların tanıtımı amacı ile gösterilen bir reklam filminden ibaret değilmi?
İşin aslını bilen ve haber veren büyüklerimizden
Üstad Bediüzzaman Hz.leri
'Ey bizi nimetleriyle perverde eden sultanımız!
Bize gösterdiğin numunelerin ve gölgelerin asıllarını,
menbalarını göster.
Ve bizi makarr-ı saltanatına celb et.
Bizi bu çöllerde mahvettirme.
Bizi huzuruna al.
Bize merhamet et.
Burada bize tattırdığın leziz nimetlerini orada yedir.
Bizi zeval ve teb'îd ile tazib etme.
Sana müştak ve müteşekkir şu muti raiyetini başıboş bırakıp idam etme' diyerek, hepimiz adına O Rahman ve Rahim olan Rabbimizin dergah-i rahmetini acz ve fakr ile çalmıyormu?
Bizlerde iki cihan güneşi
Peygamberimizin sav. ve diğer Üstadlarımızın arkasında durup,
Arşı Alaya el kaldırıp, dualarına iştirak edip can-ı gönülden Amin Allah’ümme amin ver biz dahi istiyoruz diyoruz.
Allah rızasına erip,
Rüyet-i Cemali pakisini müşahede ile
Cennetine dâhil eyleyeceği kullarının zümresinden eylesin.
A M İ N.
Ya Mu-in
Kayıt Tarihi : 19.1.2011 16:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)