Meltem Esintisi 189 GÖNÜL İŞİ

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Meltem Esintisi 189 GÖNÜL İŞİ

Ben insanların neden inanmadıklarını sorar, sorgularım.

Çünkü inanç aklın gereği,
insan ruhunun ihmale gelmez en temel ihtiyacı,
yaşama anlam kazandıran nedeni, huzur, mutluluk, sevgi, kardeşlik ve hayatı disiplin altına alan, ahlaklı ve adil yaşama refleksini geliştiren vazgeçilmez öğreti kaynağı olduğundan.

İnsanların inançsızlıkları kendi özelleri olmayıp,
içinde yaşadıkları toplumun her ferdini düşünce, davranış ve hayata bakış açısından dolaylı veya dolaysız etkilediğine inanırım.

Fakat kimin neye, neden inandığını pek sorgulamam.

Beni etkilemeye kalkışmadıkça,
inandığı değerleri baskı unsuru haline getirmedikçe,
tavsiye dışında inanca müdahaleye kimsenin hakkı olduğuna da inanmam.

Çünkü kişinin neye,
nasıl inandığı daha çok kendisini ilgilendirir.

Her dinin temelinde bir Peygamberin tebliğ etmiş olduğu,
Tevhid, Risalet, Ubudiyet, Haşir ve adalet harcı olduğunu düşünür,

Anlamasamda!
bozulmuş şekli ile kabul etmesem de!

İnancıma kimsenin müdahale etmesine müsamaha gösteremeyeceğim gibi;

benim gibi inanmayanlara da saygı duymam gerektiğini bilir ve inanırım.

Bozulmuş hali ile dahi,
dinsiz yaşamaktan daha iyi olduğuna inanırım.

Herkesin his ve duygularını kontrol altına alıp zaaflarından kurtulacağı;

hayatın mide ve uçkura hizmet gibi yaşamsal olsa bile, basit ihtiyaç ve biyolojik fonksiyonlarından başka, değerine uygun, dünyada fakat dünyadan öte maksatlarının olduğu mesajını veren bir inanca sahip olmasını isterim.

Çünkü İNANCI akıl gerekli kılmasına rağmen!
Aklın idrakinden aciz kaldığı,
mana âleminin malı olduğundan dolayı
kontrol edebildiği üç halli ve üç boyutlu, madde gibi algılanma imkânından mahrumdur.

İzahından aciz kalındığı için,
maksadı yerine getirilir, mahiyeti sorulmaz ve sorgulanmaz.

Mana;
maddenin zaman ve mekan sınırları içine hapsedilemez.

Hindular ineğe tapınır,
ineğe tapınmanın akli bir izahı,
mantıklı bir cevabı olabilirmi?
İneğe tapıyorlar diye Hindulara akılsız denilebilirmi?

İneğe tapınmanın mantıklı bir iş olmadığını rahatlık ile söylememize rağmen, Hinduların akılsız olduklarını düşünemeyişimiz,

Akıl terazisinin ruhun ihtiyaç ve refleksi olan dini değerleri tartmaya yetmeyeceği gerçeğini anlamak için yeterli delil değilmi?

Din ve İnancı akli bulmayarak,
her şeyi akıl ile izah edip, her sorunu akıl ile çözebileceğine inananların,
ruh ve gönül dünyalarında hangi sorunu materyalist mantık ile çözebileceklerine inandıklarını çok merak ediyorum.

Bence!
İnançlar akıl işi değil, gönül işidir.

Gönlün hangi işine akıl yol bulup anlayabilmişki?

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 22.10.2010 12:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necdet Erem