Hayat dibi ve sahili bulunmayan bir denize benzer.
Ömür denilen kıyısında gezinenleri derinliklerine red edilemeyecek rahat ve lezzet cazibeleri ile davet etmekte ve çekmektedir.
Derin nefese, güçlü kollara,
iyi bir yüzme tekniğine sahip olmayanlar,
kıyıdan ayrıldıklarında azgın dalgalar arasında
can vermekten kurtulamazlar.
Çoklarının hayat denizde boğulma aşamasına gelmiş olması;
fani ve faydasız olduğunu bilmelerine rağmen,
çekiciliği karşısında akıl ve iradelerini doğru kullanma yeteneğini kaybettiren bir sarhoşluk içinde olduklarını gösteriyor.
Hali âlem buna şahittir.
Bu denizde selamet ile seyahat edebilmenin tek yolu!
İman gemisine binmek, tevekkül yeleğini giymek, ibadet kamarasında,
takva sözleşmesini okumak, anlamak, itaat edip imzalamakla;
taahhüdüne son nefesine kadar sadakat ile riayet etmek ten geçer.
Allah'a imanın, itaatin, ibadetin, muhabbetin, mehafetin ve teslimiyetin varsa umulur ki o denizin azgın dalgaları arasında acı bir şekilde boğulmaktan kurtulursun.
Yinede tamamen kurtulacağını sanma.
Güven gururun kaynağı, korku tedbirin temelidir,
Mü-min her zaman
korku ile umut arasında olmalıdır.
Efendim bu konuda da,
“BEYNEL HAVFİ VERRECA” korku ile umut arasında ol der.
Umutsuz olma, korkusuz kalma.
Gaflete dalma, kendini nefsin istekleri karşısında salma.
Sen cennet için,
cennet de senin için yaratıldı, bunu da asla unutma.
Kayıt Tarihi : 5.10.2010 15:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!