Meltem Esintisi 174 Tarihe N O T Düşmek.

Evet, toplumların yaşamakta oldukları drama dönüşmüş hayatın sebebi, kişilerin hayat hakkındaki bilgisizlikleri, ciddi konular karşısındaki ilgisizliklerinden başka şeyle izah edilemez.

İnsan için düşünen mahlûk (hayvan) deniliyor ise, düşüncenin hakkını vermesi, olaylar arasındaki sebep ve sonuç ilişkisini yakalaması, yaşama makul ve mantıklı bir anlam yüklemesi gerekirdi.

Maalesef ki günümüzün insanı bırakın geleceğini, ciddi konularda sanıyorum günü birlik bile düşünme zahmetine katlanamayacak kadar düşünce tembeli veya fakiri konumuna mahkûm edilmiş.

Kendisini kaptırmış olduğu veya birilerinin dünya hâkimiyet tutkusu, doymak bilmeyen ticaret hırsı veya siyasi ahlaksızlığına alet edilmek için, zevk tiryakiliği ile rahat tembelliği bataklığına çekilmiş veya itilmiş olması hasebi ile içinde bulunduğu elim durumu, ancak yolun sonuna geldiğinde fark edecek, düşüncelerini değersiz şeylere yönlendiren gaflet uykusundan uyanacak.

Amma!
Sanıyorum bu uyanış ona acı bir pişmanlık ve kaybettiklerine üzülmekten başka hiç bir fayda veremeyeceği gibi, kayıplarının telafisine de bir katkı sağlamayacaktır.

İşte geleceği gören ve düşünen insanların, bir kere değil BİN kere düşünmesi ve yakınlık kurabildikleri herkesi hayatın mana ve maksadını düşünme adına anlayacakları dilden uyarması lazım değimli?

O zaman düşünmek gibi çok değerli bir yeteneğin hakkını verip, insan onuruna yakışır ve insanlığın geleceğine ışık tutacak değerli ve ciddi konular üzerinde düşünmeye kendimizden başlayarak toplumumuza örnek olmamız gerekmez mi?

Önemli olan çok ve kalabalık olmak değil, haklı olmak ve hakkı temsil etmek olmadır.

Önemli olan değersiz çoklular içinde değil, tarihin hazmedemediği değerli azınlıklar arasında mümtaz ve saygın bir yar alabilmektir.

Yönlendirilen kalabalık sürüler içinde değil, kalabalıkları yönlendirenler içinde olmaya ne dersiniz?

Ben evet diyeceğinizden emin olduğum için!

Haydi dostlar, nefsimiz için değil neslimiz için yaşamaya.

Haydi Dostlar!
Basit, şahsi, günü birlik değersiz, saman alevi nitelikli dedikoduları, kimin eli kimin cebinde ahlaksızlığını haber diye sunan, insani değerleri kaba et ve iç çamaşırı teşhirinden ibaret zanneden, moda çılgınlığı ile magazin ve paparazzi muhabbetlerini İNSAN ERDEM VE ONURUMUZA yakıştırmayarak terk edip;

Ciddi, önemli, tüm insanlığı ve insanlığın gerçek geleceğini ilgilendiren, temel konular üzerinde tarihe not düşülecek düşünceler geliştirerek adınızı tarihe yazdırmaya ne dersiniz.

Unutmayalım ki;
Tabii ihtiyaçların tetiklediği doğal refleksler, gerçek manada düşünce değildir.