Meltem Esintisi 172 SORUM VE SORUNLARIM

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Meltem Esintisi 172 SORUM VE SORUNLARIM

Hayatın sadece biyolojik bir hareketten ibaret olduğuna inananlara hayatın hakikat ve hikmeti adına söylenecek bir söz var mı?

Hayatın bunca zorluklarına niçin katlandıkları sorulduğunda verebilecekleri ikna edici bir cevapları var mı?

Bu sorular kişisel değildir.
Muhatabım Allah’ı ve ahreti inkâr için amansız bir mücadele veren;

Hayatı anlamsızlaştıran
ÖZELLİKLE MATERYALİST felsefe ve temsilcileridir.

Ve ekliyorum.
Allah’ı ve ahreti inkâr İnsana ve insanlığa ne kazandıracak?

Doğan her canlı ölecekse!
Canlılar için idam emri verilip,
İnfaz gününü bekleyen mahkûm tarifinden başka bir tanım yapılabilirmi?

Özellikle insanlar için dünya;

karın tokluğuna
zor işlerde çalıştırıldıkları
bir esir kampından başka bir şeye benzetilebilirmi?

Bir de sonu SIFIR OLAN
dramatik bir sahneden başka bir izah yapmanın imkânı var mı?

Ben bu konularda çok ciddiyim.
Ve çok düşünüyorum.

Maalesef sorularıma felsefe cephesinden
makul ve mantıklı bir cevap alabilmiş değilim.

Gerçekten inanmayan bir insanın hayatı bunca zorluklarına ve sonuçsuzluğuna rağmen hangi gerekçe ile yaşadığını anlayamıyorum.

Hangi sebep bunca derdi çekmeye,
yaşlanıp işe yaramaz ve sevimsiz hale gelinceye kadar
bu oyunu oynamaya değer.

SÜLÜK GİBİ SÜRÜNÜNCEYE KADAR YAŞAMAK SEVİMLİMİDİR.
Ölümden kurtuluş yoksa kaçmak niye ve nereye kadar? ..

Ha
Dünyaya isteğim ile gelmedim mazeretine sığınanlara ise;

Evet, isteğiniz ile gelmediniz.
Amma sanıyorum kalmanız için sizi tutan,
kaçıp kurtulmanızı engelleyen hiç bir şey ve hiç bir haklı nedeniniz yoktur ve olamaz.

Evet, gelmek kimsenin iradesi ile değil.

Ama gitmek isteyen kimseye,
korkularının dışında hiçbir gücün engel olma şans ve imkanı yoktur.

Tabi bütün bunları Allah’a, Ahirete ve
özellikle insanı insan yapan manevi dinamiklere sahip olmayanlar ve inanmadığını ZAN EDİP iddia edenler için söylüyorum.

İnananlar için yaşam tüm zorluklarına rağmen yaşanmaya değer, büyük kârların yapıldığı bir ticarethane, his ve duygulardaki hayvaniliğinin ıslah ve terbiyesi için bir eğitim alanıdır.

Allah’a ve ahirete imanın hayatı tüm zorluklarına rağmen
meşru, makul ve mantıklı kılan bir kaç nedenini aşağıya sıralamak istiyorum.

Yaratıcıya karşı yaratılmış olmanın
saygı ve sevgi sorumluluğunun sonsuz haz ve mutluluğu.

İnsanı, insan yapan
manevi duyguların ıslah, terbiye ve tatmini.

Fani dünyada
ruhunun aradığı ebedi saadeti kazanma azmi.

Hayatı tehdit eden
tüm olaylar karşısında sığınılacak güvenli bir liman.

Yapmış olduğu
insancıl davranışların karşılıksız kalmayacağı müjdesi. (Vb.)

Fani olan her sıkıntıya göğüs germeyi meşru ve mantıklı kıldığı gibi,
hayatı da yaşanmaya değer bir ticarete, ebedi ve onurlu bir standart kazanma eğitimine dönüştürür.

Ne var ki;
Yaratıcı hayat oyununu kurmuş.

Oyuncuları atamış.
Kazanma ve kaybetme kurallarını belirlemiş.

Oyunun zorluklarına rağmen,
istisnasız her oyuncunun içine oyunu sonuna kadar oynama
azim, aşk, inat, ihtiyaç ve heyecanını kodlamış.

İnanan da inanmayan da bu kurala uymak zorundadır.
Bu mücadele hayat oyununa start verildiği ilk günden beri devam ede gelmiştir.

Kıyamet denilen oyun bitiş düdüğü çalıncaya kadarda devam edecektir.

Bundan hiç şüphem olmadığı gibi,
kimsenin de en ufak bir şüphesinin olduğunu sanmıyorum.

Bunu en veciz şekilde
Mehmet Akif Ersoy aşağıya kaydettiğim iki beyit ile ifade etmiştir.

”Her devresi bir devr-i azâb olsa hayâtın,
Râzîsi değildir yine bir türlü memâtın! (ölümün)

Ömür olsa da binlerce tekâlif ile meşhûn, (emirler ile dolu)
İnsan yaşamaktan yine memnun, yine memnun! “

Sorularım ve sorunlarım.
İşte benim düşüncelerim.

Kendimce bulmuş olduğum çözüm ve vermiş olduğum cevaplarım.
Yanlış düşünüyor isem lütfen beni uyarınız.

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 15.7.2010 11:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necdet Erem