İmanın, tamamen,
akıl ve iradeye bağlı olmadığı,
İnananların çok zeki,
her şeyin yaratıcıyı tanıtmasına, göstermesine,
inancın hayata anlam kazandırıp, yaşamı yaşanmaya değer kılmasına rağmen;
İnkârcıların bu kadar zahir
ve gerekli bir hakikati görmeyecek kadar kör,
anlayamayacak kadar akılsız veya aptal olmadıklarından anlaşılmaktadır.
Evet, iman,
tamamen akıl ve idrak işi değil.
İman ancak,
Allah’ın dilediği kuluna ihsanı olup,
o ihsanı görüp muhabbet ile bağlanmadan ibaret olan gönlün işidir.
Allah insan-ıkâmil adına layık,
bütün güzel insanlara iman ihsan etsin.
İman ihsan etmiş olduğu kullarına,
imanın kıymetini idrak ettirip, lezzet ve saadetini tattırsın.
Müminlere bu sonsuz saadet hazinesinin
kıymetini bilip koruma şuur, gayret ve basireti versin.
İşte imanı gördüğüm kadarı ile
şair ve âlim kimliğine yakışır bir şekilde,
“İmandır ilahi o cevher ki ne büyüktür.
İmansız kalan paslı yürek sinede yüktür.”
diyen dertli günlerimizin, dertli vatan ve istiklal şairimiz,
Rahmetli Mehmet AKİF ERSOY en güzel şekli ile ifade etmiştir.
Ruhu şad makamı ali,
Mekanı FİRDEVS olsun.
Kayıt Tarihi : 6.4.2011 12:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necdet Erem](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/04/06/meltem-esintisi-114-iman-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!