Marifet maddede olsaydı,
cismi büyük olanların cirmi de büyük olurdu!
Hâlbuki maddenin münasebeti,
temas edebildiği ve ulaşabildiği alan ile sınırlı olmakla beraber,
maddeyi ve maddenin, katı sıvı ve gaz hallerini aşanlar için sirayet alanına sınır tayin edilemiyor.
Toprak ile su, hava ile enerji, ruh ile beden
mukayese edildiğinde hakikat bütün çıplaklığı ile görülebilir.
Akıl denilen yetenek
beyinde yeri tespit edilemeyecek kadar küçük olmasına rağmen!
Kâinat içine girse
sahrada bir kum taneciğinin kapladığı kadar yer kaplamıyor.
Göz maddi açıdan bir toz zerreciğini kabul etmezken,
mana açısından dünya içine girse almakta zorlanmadığı gibi,
herhangi bir rahatsızlıkta duymuyor.
Maddeyi her şey zan edenler
kalplerinin vüsatını, aklılarının ihatasını,
gözlerinin genişliğini, ruhlarının sınırsızlığını düşünmüyorlar mı?
Anlaşılan O ki
madde kesafet kazandıkça mana azalıp, yok oluyor.
Mana gelişip güçlendikçe
maddenin sınırları yok olup,
ruh yaratıldığı özelliğe uygun bir özgürlük kazanıyor.
Madde ve mana ayrımının farkında olan
son devrin büyük İslam Alimi Üstad Bediüzzaman Hz.leri,
Asrın insanına hitaben!
”Hayvaniyetten çık!
Cismaniyeti bırak!
Kalp ve ruhun derece-i hayatına gir.
Tevehhüm ettiğin geniş dünyadan
daha geniş bir daire-i hayat, bir âlem-i nur bulursun.” der.
Madenin dar duvarları arasında sıkışmadan
mananın engin ufuklarında pervaz eden mana erlerine selam olsun.
Kayıt Tarihi : 28.12.2009 09:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ders alınasıydı yazınız.
Kutlu olsun.
zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet
muhteliftir. Ve mevcudat ise,
mütedahil daireler gibi birbiri
içinde iken, hükümleri zeval
noktasında ayrı ayrı oluyor.
Nasıl ki saatin saniyelerini
sayan dairesi, dakikayı ve
saati ve günleri sayan daireleri
zâhiren birbirine benzer, fakat
süratte birbirine muhaliftir. Öyle de,
insandaki cisim, nefis, kalb, ruh
daireleri öyle mütefavittir. Meselâ,
cismin bekası, hayatı, vücudu,
bulunduğu bir gün, belki bir saat
olduğu ve mazi ve müstakbeli
mâdum ve meyyit bulunduğu halde,
kalbin hazır günden çok gün evvel,
çok gün sonraki zamana kadar
daire-i vücudu ve hayatı geniştir.
Ruhun hazır günden seneler evvel
ve seneler sonraki bir daire-i azîme,
daire-i hayatına ve vücuduna dahildir.
*********************************************
Lem'alar S.22 (Denilmiştir.)
TEBRİKLER EFM. SELAMLAR
Bedri Tahir Adaklı
TÜM YORUMLAR (5)