Meltem Esintisi 071 GEÇMİŞE SAYGI

Necdet Erem
1570

ŞİİR


16

TAKİPÇİ

Meltem Esintisi 071 GEÇMİŞE SAYGI

Geçmişte yazılmış tarihi eserler,
toplumu ıslah ve terbiye adına söylenmiş değerli sözler;

zaman, mekan, muhatap, yazılış veya söylenişini gerekli kılan sebepler dikkate alınmadan insafsızca, saygısızca, kasıtlı cahilane bir davranış ile tenkit ve düşmanca red edilmemelidir.

Ama her duyduğumuza inanmak zorunda olmadığımız gibi
her okuduğumuzu olduğu gibi kabul etmek zorunda da değiliz.

Değerli okurlarım şunu söylemekte fayda görüyorum.

Bu gün söyleniş sebebini bilmediğimizden dolayı anlamakta zorlandığımız;

günü itibarı ile çok yerinde, doğru mana ve mesajlar içeren sözler günün imkânlarının kazandırmış olduğu mantıki değerlere göre güncellenmezse, gülünç duruma düşmekten kurtulamaz.

Çünkü her asrın imkânlarının oluşturduğu mantıki bir değer ve olaylara bakış açısı vardır.

Her asrın, her yörenin ve her milletin kendine has değerleri olduğu gibi
düşüncesine özellik kazandıran özel sebep ve materyalleri de vardır.

Aynı şartlar yaşanıp,
aynı duygular his edilmedikten sonra
aynı şeyleri düşünmek veya aynı sözleri konuşmak mümkün değildir.

Şunu da takdir edersiniz ki
beyin bir atölyeye bir mutfak veya bir fabrikaya benzer.

Gelen hammadde,
içinde bulunan ustanın mahareti,
teknik araç ve gerecin sağladığı imkana göre üretim yapılır.

Binlerce yıl öncesine ait sözleri rehabilite veya güncelleme yapıp uyum sağlamadan, günün mantığı ile değerlendirmek hiç bir zaman doğru bir sonuca götürme şansına sahip değildir.

Geçmişi beğenmemek yanlış veya hatalı kabul edip,
sebep ve sonuçlarını dikkate almadan mahkûm etmek,
doğru bir davranış biçimi olmamakla beraber, geleceğe ait çok şeyleri kaybetmeye sebeptir.

Beğensekte, beğenmesekte,
bugün yaşananlar dünün devamından başka bir şey değildir.

Dünü yok saymak değil, dünden devraldıklarımızı yarının anlayışına azami istifade edilebilir şekilde sunabilmenin yollarını aramalı ve sorumluluğunu yaşamalıyız.

Dünler bize, günün şart ve imkânları ile geliştirerek yarınlara intikal ettirmemiz için bırakılmış, insanlık âleminin en önemli emanetidir.

Onu şahsi, hissi, şartlı bilgilerimizle sınırlamadan,
düşünce ve anlayışımıza uymadığından dolayı düşmanca davranışlardan korumak zorundayız.

Kendimizi her şeyi anlayacak,
her problemi çözecek bir dahi zan etme yanılgısından uzak kalmaya çalışmakla beraber;

her bilgiyi de kendi ilgi ve bilgi alanımızın dar sınırları içine mahkum etmemeliyiz.

Geçmişi olmayanın geleceği olamaz.

Bugünümüzü bazılarımızın beğenmeyip tukaka ettikleri, dünlerimize borçlu olduğumuz unutulmamalı.

Necdet Erem
Kayıt Tarihi : 25.9.2009 09:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Şahmerdan Yıldırım
    Şahmerdan Yıldırım

    Güzel bir paylaşım okudum,yüreğinize sağlık,saygılarımla...

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir

    Fransızlar ünlü Sina çölünü geçip, Cezayir ve Fas'a (önceden tek devlettiler) girdiklerinde işgal edilen ülkenin komutanları çok şaşırmışlar. 'Biz sizi çöl tarafından beklemiyorduk, çünkü çölde yollarını bulup aşmaları imkansızdır diye düşünüyorduk ' demişler. Fransızlar da 'Siz müslümanlar tarihten hiç ibret almazsınız. Yavuz Selim'in Peygamberiniz rehberliğinde gittiği yolu takip ettik ve çölü öyle aştık '' demişler.
    Sözün kısası : Geçmişini bilmeyen gafil avlanır.

    Paylaşımınız için teşekkürler Necdet Bey..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Necdet Erem