Geçmiş asırlarda (Orta çağ.) ulaşım ve iletişim araçlarının günümüz hız ve imkânlarına sahip olunmadığı;
Hayat standartlarının ve gelir düzeyinin çok aşağılarda olmasına rağmen insanların mutlu, kanaatkâr ve itaatkâr olmasını, o günün sivil toplum örgütü olan tarikatların, fertleri dört alanda iyi motive ettiğine dayandığını düşünüyorum.
1- Allah (C.C) ile kul ilişkisinin,
İman ve ibadetle (takva çizgisinde) düzenlenmesi.
2- İnsanı nefsinin kötülüklerden korunma ve kollama adına,
aklı ve iradenin tasavvufi prensipler ile ıslah ve terbiye edilmesi.
3- Ferdin cemiyet içindeki hak ve sorumluluklarının idraki adına,
adli değerlerin ön plana çıkarılıp, ahiret inancı ve muhasebe duygusunun geliştirilmesi ile toplumsal değerlerin korunması.
4- Fertlerin, devlet ile olan münasebetini,
Adil devlete itaatin dini bir platforma taşınmasıyla temin edilmesi.
Kendisi ve olaylar ile barışık, dışa karşı dinamik, imkanlarıyla yetinen,
Üst yapıya karşıda mut-i (itaatkâr) ve saygılı bir toplum oluşturulmuştur.
Günümüz insanı, akıl ile irade, Allah ile kul, toplum ile fert, devlet ile millet arasındaki münasebetleri, dünya ve ahiret, ruh ve beden, platformunda, motive edecek aksiyoner bir kurumdan mahrum olması sebebiyledir ki;
İmkân ve nimetlerin çok üst seviyelerde seyretmesine rağmen, maalesef gerçek manada mutluluğu yakalayamamış.
Toplumsal ve ferdi barışı temin edemediği gibi, iradesizlikten kaynaklanan itaatsizlik ve kanaatsizlik ile de huzuru bulamamıştır.
Delilim;
İnanan insanların olaylar karşısındaki dik duruşu ile hayata bakış açısı;
İnançsız veya inancı zayıf toplumların basit zevkler ve değersiz şeyler peşinde koşmaları;
sıkıştıklarında ise teselliyi his ve duygularını iptal eden alkol ve benzeri uyuşturucuya teslim oluşlarıdır.
Tabi bunlar araştırama ve gözlemlerime dayanan, bana ait şahsi görüş ve tespitlerimdir.
Kabul etmemek, noksan veya yanlış olduğunu düşünmek, hata veya günah değildir.
İnsanlığa dünya cenneti vaat eden, özellikle inanç temelinden yoksun dünya görüşlerinin, insana hayatın ebediyet kapısını kapattığı gibi;
Dünya hayatını da, sonunun yokluk olduğu iddiası ile anlamsızlaştırdığını
hakim oldukları toplumlarında alkol bağımlılığı ile artan intihar olaylarının gösterdiği artışa bakmaları yeterli bir deli olsa gerek.
Tabi gören göz, düşünen akıl ve mantık, hemcinslerine vermiş olduğu zararın
büyüklüğünün farkına varacak bir VİCDAN sahibi olmak şartıyla.
Kayıt Tarihi : 12.10.2008 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)