Bağrımda hep bir çocuk oturur, yeşil topu elinde…
Yel değse yıkılacak yüreğimi, dağları devirir sanırlar.
Bir yanıyla devlet kuran ben, bir yanıyla sana yenilir…
Bu yük, bu sen, bu göğüs kafesimi sıkıştıran ağırlık,
Çok değil mi bir insana…?
Buğulu bir çift ceylan göze teslim ettim ömrümü.
Öyle bir göz ki; elasındaki engin nehirler,
bakışının derinliğinde boğuyor kendini.
Sular yükseliyor her boynunu büktüğünde.
O gözler sendeyken düşüremezsin başını, bükemezsin boynunu.
Yere düşmemeli elasından bir damla dahi.
Soğuk ve donuk bir Şubat gününde,
hayali kurulan güneşin sıcaklığı var gözlerinde.
Bazen yakan ama asla vazgeçilmeyen…
Sahi neydi seni bu denli, geçilmez kılan?
Gözün mü, yüzün mü, sözün mü,
Seven sevilmez bilirim..!
Nedendir gözünden düşüşü ,seni yüreğinde taşıyanın ..?
Neden görmez olur gözlerin, seni görebilmek için çırpınanı ..?
Bakmasa sana mesela, ilgilenmese ellerinle, yine de görmez misin onu?
Ama o senin kanadında ki kırığı da gördü, mangal gibi yüreğini de…
Bakma, görme, duyma ne çıkar..?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!