henüz bir iddiam yok içimden ne geçiyorsa.
Lavların etrafında deniz
Görsünler
Ölümden perde yanıyor.
Bilekte manasız iz
Görsünler
İçimde fer yanıyor.
Sayısız mahfî düşünce,
Gözlerime bir izdüşümüsün.
Gölgelerin aydınlığına,
Sürükleyen hayal gücümsün.
Ezbere giden düşünce,
Neşenle donattığın günleri hatırlar,
Mutsuzluğuma kahrolurum.
Sepil sepil ruhuna hasret
Gündüz vakti kaybolurum.
Gök bağırıyor elvedanın yağmurlarını
Bulut dağılmış, bilmez ki sevmeyi.
Lakayıt bir uçurum mu aşık denize?
Gitmeli bu gemi, öyle yalnız öyle meyilli
Tüm ölüler aramızda geziyor,
Boynunda kırık ateş.
Ellerinde nice tecrübe,
Canlarında yalnızlık esiyor.
Düşünedurdum bir güz günü
Sisler taçlandırır keskin gözümü
Hafif uykulu ve dağılmaktayım
Yağmur altında bir güzgülü
Sıradan bir geceye layık değilim
Bu yıldız, gözümde parlamalı!
Kelimelerim yağmalı bir bir
Her dokusuyla avcuma sığmalı
Sıradan bir geceye layık değilim
Tenha bir parkta kalabalıktı zihnim
Ruhum çökmüş kaldırıma,
Hafif ağlamaklı gözlerim.
Aynı yolu defalarca yürümek miydi bu
Yoksa değişmek miydi milim milim?
Ah bu oda, beni yıllardır tanıyor,
Bilir perdeleri açmadığımı.
Açarsam patavatsız güneş yüzüme vuracak.
Ya aynam?
Biçare izler beni, bilir büyüdüğümü.
Duvarlar güvenini yitirmiş, hüzünlü bakıyor.
Son kez geçip rulet masasına,
Gülücüklerimi adayacağım.
Hem zevkine hem tasasına
Denk geleni yaşayacağım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!