Melike Şiiri - Ercüment Uçarı

Ercüment Uçarı
10

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Melike

deniz gitti dibe yorumlanamazcasına yuvarlanıp dibe gitti
yargısının mutluluğunun efendiliğini de olgunca tadıp
sesi şarkısını söylüyor kırların temiz ve sadeliğindeki
dibe gitti deniz en derin olan kuyusuna dibin

dibe gitti deniz en derinine koyu balçığının
erotik çağının tutkun sıfatına da uygundu uzayan gölgeleri
öğle vakti sana bir anısını anlatıyorum sözlerin
çılgın gibi sana bakıyorlardı
harfleri doğru dürüst çözülememiş bir alfabe gibi dilimize

duvarının ta dibinden dikkat et öfke uzuyor
gökyüzünün duyarlı şaraplarını taşırıyor julian bream
tiyatrona kızılay sodası da yapışmış
ve her çağımda bir şiirim soluk alıp verir kendi zenginliğiyle
yağmurlarının altında yüreğinle delice susayarak

ay ışığının paltosunun üşümesi büyüyor melikenin ağzında
kolunuza girebilir miyim deyip girerek
sıcaklığımdan imzasını sulayarak gür saçlarının
banıp geliyorken ilk çağ yelkenlerime kalçaları
melikenin değdikçe göğüs uçları melteminin takvimlerine
parmaklarımın aynalarındaki eciş bücüş şeytan maskelerini veto ediyorum
lâv resimli çırılçıplaklığımın adaleli fotoğraflarını seçiyorken
yeşilırmağın elma kokulu düşlerimdeki genelevlerinin
tükenmez şallarına bürünürken sokaklarım

umarsızlığımın yitmiş sembollerindeki sevda cumhuriyetimin
yüreğini süresiz ve ödünsüz pompalayan kıyasıya
en saf zümrütünden oluşan asidinde bittim senin kı-nın-mı
sancısı derin bakışlı süt rengi olunca da alevimde anı taşıverdi
deli kirpiklerinden ve göz uçlarından akıp sürüklenen yüreğinin
kesitleri için peşinatsız çıkarlı beni seviyordun

Ercüment Uçarı
Kayıt Tarihi : 12.6.2007 20:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ben Elif
    Ben Elif

    Ercüment Uçarı ve Şerif Muhittin Tarhan aynı kişiler değilse şayet. Şairin fotoğrafı yanlış koyulmuş efendim.

    Cevap Yaz
  • Necip Zeybek
    Necip Zeybek

    Şiiri bilmece ile bulmaca ile karıştıranların şiiri olmuş.Belki birazda beste ile karıştıranların şiiri...

    Bir duyguyu yüreğinde hissetmek ve başkalarıyla paylaşmak isteyenlerin şiiri değil .Yeni tarz bir şiir,kendini fildişi kuleye hapsedenlerin şiiri.Ne kadar farklı olmuş, Her satırın da bir zeka parıltısı var ya diyenlerin şiiri...Biraz da bel altını sevenlerin şiiri...Ne diyelim kendini beğenmişlik diye bir duygu da var...Bu da onların şiiri olsun.

    Kutluyorum bu asristokratça yaklaşımı gösteren bu büyük şairi ...Ama bana göre değil bu şiir.Ben gidip satranç oynayayım...

    Söz anlaşmak için sarfedilir.Edebiyat duygu ve düşüncelerin kolay ve etkili bir anlatımı için kullanılır.Elbet zeka pırıltısıyla ortaya çıkar,ancak duruluk ölçüsünü tutturamazsanız ne zekanız parlar,ne sözünüz.Her şey toprağın içinde gömülü kalır.Ta ki onun kıymetini anlayan birisi ortaya çıkıp onun üstündeki tozu toprağı silip parlatana kadar.

    Şiir aracı kullanılarak değerli madene dönüşmüyor, kanatimce.Öyle olsaydı herkesin değerine inandığı divan şiiri hala yaşardı...Aslında şiirin en güçlü yanı ses ya da beste değil eğer o olsaydı yine divan şiiri yok olmazdı.Hele Yahya Kemal gibi bir ustanın elde avuçta kalan bir kaç şiiri olmazdı...

    Şiirde elbette ses de var imge de, elbet sanatsız söylenemez, elbet kafiye ölçü gibi biçim bilgisi sözü şiirleştirir ancak önce anlam,önce anlam,önce duygu...

    Bizim şiirimiz dünya edebiyatı şiirinden çok daha gelişmiştir.Çünkü bizim edebiyatımız saz ve şiirle yaşamıştır.Düz yazı türleri bize son dönemde girebilmiştir.Bundan dolayı bizim şiirimiz imgelere boğulamaz.Kapalı söz sanatları ile yaşatılamaz...

    Güzellik görecelidir.Şiir de güzelliğin bir ifadesidir.Güzelliğiniz hiç eksilmesin kardeşim....

    Cevap Yaz
  • Emsal Toprak
    Emsal Toprak

    Şiir, hafızada iz bırakmalıdır. Yaşanan bir olay, bir anı, bir hatıra durumunda nazara gelmeli, hatırlanmalıdır. Şiir, her kelimeye açık olmamalıdır, şair şiirde kullanacağı kelimeleri adeta süsleyerek, makyaj yaparak en uygun yerlerine bir duvar ustası gibi koymalıdır. Bu şiirden benim hafızamda bir iz kalmayacak..

    Cevap Yaz
  • Erhan Demir
    Erhan Demir

    SANAT GÖRECELİDİR BENCE....ESTETİKTİR....AMA SONUÇTA SANATTIR...BUGÜN KİMLER ELEŞTİRİLMEDİ Kİ...
    KİMLER ANLAŞILAMDI Kİ...YA DA KİMLER ÖLDÜKTEN SONRA KIYMETİ ANCAK BİLİNMEDİ Kİ...

    ÖNEMLİ OLAN SANATI VE DEBİYATI TARTIŞMAK DA DEĞİL.BU PORTALA SABİT VE SADIK KALABİLMEK ; HER TÜRLÜ FİKRE VE DÜŞÜNCEYE SAYGI DUYMAK....Yoksa kimse kimseyi zaten beğenmek zorun da değil...SANAT ÇOK ÇEŞİTLİLİKLERİN TEMEL KAVRAMIDIR.
    BUGÜN BİR NAZIM HİKMET, BİR ORHAN VELİ, BİR N. FAZIL, BİR M AKİF ERSOY'UN TARZLARINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURURSAK....BUNU KAVRAMAMIZ BİR NEBZE YETERLİ OLUR DÜŞÜNCESİNDEYİM....VE BİZ NEYİ TARTIŞIYORUZ, O DA ÖNEMLİ...

    HAYIR HAYIR BEN ŞAİR DE DEĞİLİM...
    Kİ OKUYUCU OLMAK DA ZORDUR BU DURUM DA...:)))

    SAYGILAR

    Cevap Yaz
  • Yunus Karaçöp
    Yunus Karaçöp

    Sn..Mustafa Suphi şiiri anlamış olmakla
    hadi ben yırttım donda sallanmaktan demek
    istiyorsan ne ala yok anlamayanlara kinayeyse
    maksadın çok çok iyi anladığın o donu alda başına
    geçir kimsenin böyle bir safsatayı anlamak gibi bir
    sorunu olamaz..

    Şair ayrı şiir ayrı şaire lafım yok ama şiir ancak
    senin gibilerin anladığı donlu monlu içine edilmiş
    bir parça alda sana mubarek olsun..

    Ben anlamadım diye bana hakaret etme hakkın yok..

    Gerçek vede edepli okuyuculara saygılarımla..yunus karaçöp

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (16)

Ercüment Uçarı