Akşam oldu yine çöktü karanlıklar
Şimdi bir ses gelir memleketimden
Bu can şimdi lime lime olur özlemden
Gök kubbeden yağmurlar dökülür
Gecenin alacasına.
Gecenin mateminde
Kan dökülürdü gözlerden,
Düşen her damla
Bir sana,
Bir bana akardı
Sana kanayan parmaklarımla
şiirler yazdım geceler boyu
kimse okumayacak,
sende bilmeyeceksin,
Adın saklı bir şiirden ibaret
Uzaktan gelecek birini umutla beklerken,
uzaktan yansıyan lal bir çığlık olur düşlerin,
ve bir umudun içine hapsolursun
ve o umut seni yer bitirir,
oysa ki ne gelen vardır, ne giden,
Bozguna uğramış bir yüreğin
sessiz isyanıydı bu,
dokunsalar ağlayacağım
damla damla dökülecekti
gözlerimde birikenler.
Her gece hüzün yüzlü çocuklar
doğuruyordum,
kederlere ağlayan,
ben ki her gece
o çocukları hüzünlerinden öpüyordum
Her gün gökyüzüne güvercinler uçururdum,
Şiirler kanardı parmaklarım,
yüreğimden küller savrulurdu dört bir yana
uzakta bir yerde
umudu dürterken görürdüm
sardunyalara su verdim bu sabah
rüzgar çanları başka bir melodiyle çalıyordu
kırlangıçlar kanatlarıyla kesiyordu göğü
bir göç vardı gökyüzünde akdenize doğru
içim burkuldu...
Ey lavanta kokulu
Giritli kadın
Ay Tanrıçası yüzün,
Güzelliğiyle Afrodit'i, Hera'yı
kıskandıracak
mitolojiyi bile
Bu koca kentte,
Gülüşleri çalınmış
Yorgun bir sokak çocuğuyum,
Her gün yüreğime sağanak
Yağmurlar yağmakta...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!