Sen işinin ehli ben henüz çırak
Yaklaşsam parçalar timsah gözlerin
O nasıl dudaktır o nasıl bacak
En azgın sulara ıslah gözlerin
İki topuk sesi esnaf kapıda
Garip gönlüm yola konmuş kuş gibi
Fırtınaydın uçar dedim uçmadı
Yaraladın seni bildi eş gibi
Ellerinden kaçar dedim kaçmadı
Garip gönlüm yuva için dal toplar
Her hücrem ismini söylüyor bana
Böyle uyum hangi koroda usta?
El üstünde olmak istemem ama
Seveni hor görmek nerede usta?
Taşı sıksan suyu çıkar diyordun
İhanet edince bitti mi sandın
Nefretle aşkımın yarışı varsa
Seninle gözlerin gitti mi sandın
Hayalin gerçeğe erişi varsa
Durulur belki de hunharca gel git
Bu aşkın vebali senin boynunda
Suçunu kaderde arama Çiğdem
Unutmam diyorsun inanmam sana
Tuz basma kapanmaz yarama Çiğdem
Aşk deyip bulanık suya dalmak zor
Gerçek aşık ömre değil
Aşksız geçen düne yanar
Mağrur olma gözü güzel
Ne sana ne bana yanar
Düşünürken alemleri
Hayat bu karşına çıkacak yollar
Tercihim gönlümün gittiği yerdir
Senin cennetinde güller bülbüller
Benimki de senin bittiği yerdir
Doğruyu yanlıştan ayırır zaman
Duymasam sesini görmesen seni
Seni benden uzağa koysunlar yeter
Şu bedenden ruhtan çıkarmak için
İster bölsün ister kıysınlar yeter
Kirpikler parmaklık gözlerse zindan
Olsaydı iyiydi derdin bedeni
Bir bahane bulur çıkar yoluna
Hasretin artıyor gittin gideli
Bu garip ümitle bakar yoluna
Yağızdır sevdanın tutulmaz gemi




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!