Beni sana bağlayan sen, nasıl olurda beni senden koparan sen olabilirsin…
Bunca yıldan sonra tekrar yazıya dökmüşken beni, nasıl nefret ettirebilirsin okuduğum kendimden seni…
Yırtıp atsam da sayfaları içimde kalmıştı adına yazdığım mısraları
Sana koparıp da veremediğim papatyalar kurumuştu arasında. Yırtamamıştım…
Kalem tutamayan ellerime kalem tutturup, ağlamayı unutan bu gözleri yaşlarla doldurdun ve böyle insafsızca çekip gidiyorsun şimdi.
Ben senin adını düşürmezken dilimden, kimselere söylemeyip mısralara saklarken aşkımı kıskancımdan, sen gidip de sıfatını tanımadığım isimlerle içli dışlı oldun…
Sana en ihtiyacım olduğu anda azdırırcasına acımı uzaklaştın benden…
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta