Beni sana bağlayan sen, nasıl olurda beni senden koparan sen olabilirsin…
Bunca yıldan sonra tekrar yazıya dökmüşken beni, nasıl nefret ettirebilirsin okuduğum kendimden seni…
Yırtıp atsam da sayfaları içimde kalmıştı adına yazdığım mısraları
Sana koparıp da veremediğim papatyalar kurumuştu arasında. Yırtamamıştım…
Kalem tutamayan ellerime kalem tutturup, ağlamayı unutan bu gözleri yaşlarla doldurdun ve böyle insafsızca çekip gidiyorsun şimdi.
Ben senin adını düşürmezken dilimden, kimselere söylemeyip mısralara saklarken aşkımı kıskancımdan, sen gidip de sıfatını tanımadığım isimlerle içli dışlı oldun…
Sana en ihtiyacım olduğu anda azdırırcasına acımı uzaklaştın benden…
Umudu kesmişken solan papatyadan bırakmışken kalemi ve bir daha ağlamamaya yemin etmişken geldin…
Özledim dedin.
Sonrada sanki hiç bir şey yokmuş gibi kaçmaya ve nefes nefese kalışımı izlemeye koyuldun.
Mutlu musun sen kazandın…
Kayıt Tarihi : 14.8.2007 22:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!