17 Ekim... / Mavisine Siyah Düştü Gecelerimin.
S-O-N-E
Rü’yetine talibim candan özge cananım
Yalnız seni düşünmek ve kanmak istiyorum
Gafletimin hükmüyle lekelenince anım
Yürek pınarlarında yıkanmak istiyorum
“Bize ne irs-ı peder, ne servet ü ne cah kalmıştır,
Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvallah kalmıştır'
Sultan Veled
Devamını Oku
Şuûr-ı hikmete karşı bir eyvallah kalmıştır'
Sultan Veled
Saliha can, Bilesin seni takip ediyor yazdıklarını gıpta ile okuyorum ve seni yürekten kutluyorum,sanırım aynı Guruptayız daha doğrusu ben sizler gibi İffet abidesi canların bir arada bulunduğu ve de yöneticisi konumunda olduğunuz OSMALI TORUNLARI gurubunuza katıldım...Tüm şiirlerinizi sayfama aldım fırsat buldukça büyük bir zevkle okuyorum senden Allah razı olsun...Tam puan...benden...Nurullah Muslu...
Sana köle olmaktır yegâne hürriyetim...
Kardeşim aynı duygu ve düşüncelerle bu güzel şiir için teşekkürler ve tebrikler....
Gerek sözlerinin güzelliği, gerekse seslendirme yönüyle nefisti...KUtluyorum Sevim Kardeşim...
Sevim hanım,
Gerek duyguların güzelliği,gerekse seslendirmenin berraklığı karşısında tebrikten başka elimden ne gelir diye düşündüm.İzninizle radyo Güllük şiir gülleri kuşagında dostlarımla paylaşmak istiyorum.Selam ve saygılarımla.
Yüreğiniz ve kaleminiz susmasın.Selam ve saygıyla.
SONE
İlk iki bendi dörtlük, son iki bendi üçlük on dört mısradan oluşan nazım şekli. Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış, sonra Fransız edebiyatına, oradan da diğer Avrupa edebiyatlarına geçmiştir. Edebiyatımızda ilk Cenab Şahabeddin’in sone şeklinde şiir yazdığını görüyoruz. Servet-i Fünûn şairlerinin hemen hepsi bu nazım şeklini benimser. Sone kafiye sistemi üçe ayrılır.
1. İtalyan tipi: Kafiye şeması abba, abba, ccd, ede
2. Fransız tipi: Kafiye şeması abba, abba, ccd, eed
(İtalyan ve Fransız tipi sone arasındaki tek fark son üçlüğün düzenindedir.)
3. İngiliz tipi: Mısra sayısı değişmemekle beraber ilk on iki mısra tek bir bend, son iki mısra da ayrı bir bend halinde yazılırlar.
Kafiye şeması: a b a b c d c d e f e f g g
(Bu bilgi EDEBİYAT SÖZLÜĞÜNDEN ALINMIŞTIR)
Şekspir'in de SONE lerinde genelde bu tarzı kullandığını görebiliriz.
MERAKLILARINA;
SONNET NO:22
My glass shall not persuade me I am old
So long as youth and thou are of one date;
But when in thee Time’s furrows I behold
Then look I death my days should expiate:
For all the beauty that doth cover thee
Is but the seemly raiment of my heart,
Which in thy breast doth live, as thine in me.
How can I then be elder than thou art?
O therefore, love, be of theyself so wary
As I, not for myself, but for thee will,
Bearing thy heart, which I will keep so chary
As tender nurse her babe from faring ill:
Presume not on thy heart when mine is slain,
Thou gav’st me thine, not to give back again.
SONE 22
İnandıramaz aynam yaşlandığıma beni
Değil mi ki doğdun gençliğinle aynı gün sen
Ama zamanın kırışıklıkları kaplayınca seni
Çare beklerim ecelden bitsin ömrüm diye
Varlığına eşsiz bir güzellik giysen de
Kendine yüreğimden başka bir şey giyemezsin
Yüreğim sende atar, senin yüreğin bende
Senden daha yaşlı olduğumu söyleyemezsin
Bu yüzden sevgilim, kendine iyi bakman gerek
Nasıl ki ben, kendim için değil, senin için varsam
Bendeki yüreğinin üstüne titreyerek
Bir bebeği hastalıktan korur gibi yaşıyorsam:
Yüreğine güvenme yüreğimi yok edersen
Geri almak yok diye verdin onu bana sen.
SONNET NO:72
O, lest the world should task you to recite
What merit lived in me that you should love,
After my death, dear love, forget me quite;
For you in me can nothing worthy prove,
Unless you would devise some virtuous lie
To do more for me than mine own desert
And hang more praise upon deceased I
Than niggard truth would willingly impart:
O, lest your true love may seem false in this,
That you for love speak well of me untrue
My name be buried where my body is
And live no more to shame nor me nor you:
For I am shamed by that which I bring forth
And so should you, to love things nothing worth.
SONE 72
Ah, neler söyletecekler sana ben ölünce
Onda ne buldun, nesini sevdin diyecekler
Ölümümden sonra sevgilim, en iyisi, sessizce unutman beni
Zaten bende senin değer verdiğin hiçbir şey yok ki
Meğer sende uydurduğun onurlu yalanlarla
Bende hiç olmayan şeyler yakıştırmışsın
Cimri gerçeğin vermek istediğinden fazla
Bana ardımdan övgüler yakıştırmışsın
Ah, belki gerçek aşkın sahte görünür diye
İstemem aşk için beni yalancıktan övmeni
Adımı da gömsünler bedenimin olduğu yere
Yaşamasın daha fazla, ne beni utandırsın ne de seni:
İşte utanıyorum tüm bunlara yol açmaktan
Hiç değer taşımayan şeyleri sevmekten sen de utan.
İngilizce‘den Çeviren
Nil KARA
SONE 66
VAZGEÇTİM BU DÜNYADAN
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kız oğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, hor görülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen’e,
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
İngilizce’den Çeviren
Can YÜCEL
Nişangâh ettik gönlü vuslata âşık cana
Ak kalemli feleğim beni yalnız sen kına
Can kardeşim Sevim bu ne güzellik
ruhuma ılık ılık esti büyük haz aldım
Gönülden tebrik ederim selam ve duam ile
Üstad Necip Fazıl'ın da dediği gibi, şifre, hürriyeti Allah'a kölelikte bulabilmektir. Bunu da ancak, yürek iklimine sahip olanlar başarabilirler. Tıpkı şâire hanım gibi... Kaleminiz daim olsun.
Selâm ve dua ile...
çok güzel gerçekten kutluyorum yüeğinizi saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta